Yürek ZindanlarıKuş bakışı raslantılarla, seyrederken ben seni. Karşımda çırılçıplak Bir buda heykeli misali duruyorsun. Ve şansı yok atılan hileli zarların, kaybetmeye meğilli bir hatıratım ile. Bir soğuk yel eser bozkıra akşam çökersin, dizlerimin bağını çözersin. Ve bir gece Karşıyaka bulunur cesedim. Sfenks misalidir insanlar, insanlarım. Çocukluğumu ,çocukluğunun göz yaşlarıyla kör-zindan kuyulara salarım. Gözlerin yusufcuklara döner de neden ağlayamasssın, anlarsın. Alegorik bir aşk seddi oluşturursun, tüm aşk saldırılarına karşı. Sahipsiz geceye düşüverir dizeler. Düşer göz kapaklarım. Ateşe kanarım. Kandırırım. Çıplak ayaklarınla koşarken sokak başından, görünen görünmeyen herkese ve sana ve bana ve birde bir de ….. O vakit ki büyük ihtimalle O hariç, kimseye yakalanmadan, üstümdekilere yabancılaşmadan, terkisiz bir geceye sarkıntılık ederim. Belki sabaha kadar içerimde, uyandığımda ana avrat koymam başımdaki ağrıya. Ahmak ıslatanlara yakalanırım bilerek,hem de isteyerek. Tekerrür bekler tarih de neden gerçekleşmez ellerim. Yerleşik hayata geçer göçebe sevdalarım. Sonra eli silah tutan her aşk istilaya yeltenir. Yürek zindanlarına hapsolurum. Kutsal bir dayanma, meşru bir kadına aşık olma. Sevdalı bir bakışın cesaretiyle kafa tutuyorum dünyaya. Az sonra, yağmurun bıraktığı izler aynen koynumda . Yanağımın , göğsümün sol yanında. Senin yamacında. |
güç sevginindir her daim
saygılar