Leylâlar Sahilindeen kor düşlerin ulu ortası mor kasımpatılı solgun akşamlar bir damla göz yaşıydık/annesiydik yarınların.. flu perdeden sızarken ansızlık çok garip gelmişti hayat ve çalımlı bakışları oysa bir sonun üzerine yazılmalıydı başlangıcımız -hem de kıskıvrak- geç kalmışlık hayasız bir çocuk gibi kelepçelenirken rüyalarımda ve sen alıp alıp giderken koynumdan ateşli birkaç geceyi dipleri kırağı tutardı saçlarımın, sonrası bilinmeyen bir hastalık ezerdi seni/ya da beni kızgın birkaç kedi çiftleşirken bahçemde ya da bir melodinin notaları arasına hapsolurken, ikimiz belki de kalbimin düğmelerini açardı birileri ela bir çılgınlıktı sevmek/tıpkı adımızın benzeş harfleri gibi ya da hatırlasana tünek tepeden denizi izlerken başımızın dönmesini sulak bir bahçede, çamura bulanırken ayaklarımız hep o ses bölerken, hevesimizi (nasıl da umursamazdık) ya da sevişerek dinlenirdik ya hani o vakit büyük olasılık ağlaşırdı hercâiler soluklarımız karışırdı gök yüzüne doğru ölürken ve sen ve ben leylalar sahilinde kırlangıçların bam telini koparırken şimdi aysız, anlamsız, aşk’sız.. Çiğdem Parlayüksel |