Suratlar kızarmaz, perdeler yırtık, Alnın üzerinden ar’ı sıyırttık, Kur’an rehberlikten çıkınca artık, Şeytanın fikriyle dolan dolana.
Mihmandar sahtekâr, yolu şaşırmış, Masal dağlarını çoktan aşırmış, Çölün ortasında suyu taşırmış, Şer içinde derdi bulan bulana.
Zamane gençliği, kıblesi bozuk, Akıl pazarında bin türlü kazık, Yiyor, vuslatına yazık ki yazık, Sonunda yoklukla kalan kalana.
Doğrusu belliyken yanlış yol niye, Budar dallarını uyma faniye, Hayat dediğin şey bir kaç saniye, Tez elden anlatsın, bilen; bilene(!)
Şiir deryasına, gönül birliğiyle yelken açan yüreklere selam olsun. Şiirimi seçkiye layık gören kurula, sayfamı onurlandıran dostlara, KALBİ ŞÜKRANLARIMLA
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BİLEN BİLENE şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİLEN BİLENE şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Olabileceği kadar harika bir şiir. İnsana "Yok böyle başka bir şey" dedirtiyor. Bilgisayarıma arşivledim. Gün olur "Seçkin Eserler" başlıklı bir program sunar veya "Bir şey yapacaksan böyle yap" diyeceğim bir insana rastlarsam muhakkak bu şiirin yapı ve muhtevası ile bütün ihtiyaçları karşılayacak nitelikte olacağına inanıyorum. Çok teşekkür ederim bize böyle dizeler okuma imkanı sunmanız dünyanın en güzel hediyesi gibi oldu.
Doğrusu belliyken yanlış yol niye, Budar dallarını uyma faniye, Hayat dediğin şey bir kaç saniye, Tez elden anlatsın, bilen; bilene(!)
MÜKEMMEL NASİHATLER , ANLAMLI SORGULAMA TEBRİK EDİYORUM DUYGULARINIZA USTA KALEMİNİZE SAĞLIK DEĞERLİ HEMŞEHRİM GÜN VE HAYAT BAŞARILARINIZ BİTİMSİZ OLSUN SAYGIMLA.
Suratlar kızarmaz, perdeler yırtık, Alnın üzerinden ar’ı sıyırttık, Kur’an rehberlikten çıkınca artık, Şeytanın fikriyle dolan dolana.
Oyy Ziya kardeşim şiire yorum ne haddimize ama ayak da alkışlarım her şiirin bir birinden mükemmel bu da onlardan biri Kutlar / Başarılarının devamını dilerim. Saygı Sevgi Selamlarımla.
Tebrikler ve teşekkürler Şiirlerin Ziyası'na... Bir dörtlükteki akış kafamı karıştırdı biraz... .......... Zamane gençliği, kıblesi bozuk, Akıl pazarında bin türlü kazık, Yiyor, vuslatına yazık ki yazık, Sonunda yoklukla kalan kalana. .......... " Yiyor, vuslatına yazık ki yazık," ... bu satır bir üst satırla bağlantılı gözüküyor fakat sorunlu gibi... ...... Akıl pazarında bin türlü kazık yiyor, vuslatına yazık ki yazık ..... Kazık kelimesinden sonra virgül olmalı mı olmamalı mı? Virgül olursa eğer, okurken bir tuhaflık oluyor.. Ben orijinal haliyle okuyorum anlam düşük geliyor bana... Ne dersiniz ? ........ Selam ve sevgiler... GÖZÜNE ACI YAŞ DEĞMESİN..
aşık obalı tarafından 2/26/2012 6:16:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
kazık'tan sonra virgülü kaldırmak doğrusudur bence... Konu bakış açısı meselesi değildir aziz dostum.. Burada bir noktalama hatası var... Onu anlatmaya çalışıyorum.. YİYOR kelimesi satır başına geldiği için sorun doğuyor.. şiir sizinidir... ................... Selamlar .....
Hoşgeldiniz Ozanım herkesin bakış açısı farklı farklı ama bence bir düşüklük yok şöyle diyelim: Bir pazara gidiyorsunuz ve kazıklanıyorsunuz, bu pazarda şeytanın pazarı olunca yediğiniz kazık akıl kazığı oluyor,,
Akıl pazarında bin türlü kazık yiyor, vuslatına yazık ki yazık;
tek cümle gibi bakınca virgülün yeri değişiyor ama mısra sonu oldugu için devamı var anlamında konuldu.
Yaşadığımız ama asla onaylamadığımız gerçekleri şiirsel bir dille harika biçimde bizlere sunmuşsunuz. İyi ki seçki ye girmiş. her okuyan nasibini alsın diye.
Çok beğendim.Teknik bakımından duyguların aktarımında özen bakımından mükemmeldi.
Bir şey söylesem mi söylemesem mi ? Yok yok söylemeyeceğim sadece BUDUR HALİMİZ AHVALİMİZ işte diyeceğim bir resme şapka çıkarıyorum. Alkışladım canı gönülden.
Günün şiiri seçilen bu şiirinizden dolayı sizi kutluyorum.
Dün de güzel bir şiir vardı; okudukça mest eden bir şiir. Bu gün de en az onun kadar güçlü bir şiirle karşılaşmak beni mutlu etti. Şiirin muhtevasına diyecek hiçbir sözüm yok. O gönül hanenizle kendi aranızda bir mesele. Ben daha çok şekil ve anlam üzerinde durmak istiyorum.
İlk mısrada geçen 'elleri uzun' deyiminin çokluk ekiyle kullanılması kendisinden önce söylenen 'insanlık' kelimesi arasında sahıs uyuşmazlığı var. Biri tekil, diğeri çoğul. Bu deyim 'eli uzun' şeklinde kullanılır. Bunun düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim.
İkinci dörtlükte 'güruhun peşinde solan solana' ifedesinde de 'güruh' kelimesinin yerinin sağlam olmadığını düşündüm. 'Güruh' amaçsız, anlamsız kalabalık' demektir. Burada peşinde solunan şeyin çok müphem olduğunu görüyorum. Bu biraz daha netleştirilemez miydi?
'Alnın üzerinden ar'ı sıyırttık' ifadesinde de 'ar' ile 'alın' arasında bir bağ kuramadım; çünkü 'ar' gözle, yüzle alakaladır; alınla değil. Alın, doğruluk dürüstlükle alakalıdır. Yine bir mısrada 'suratlar kızarmaz' ifadesi geçiyor. Surat olumsuzdur bizde; yani yüz yüz olmaktan çıkanca 'surat' olur. Yani kızarmayan şey 'yüz'dür 'surat' değil. Bir başka mısrada 'Mihmandar sahtekar, yolu şaşırmış' diyorsunuz. Yolu şaşırmış olmak onun sahtekar olduğunu göstermez. Şaşkınlık' insani bir durumdur ve ihtayarsız olur.
Bütün bu söylediklerim şiirinizin değerini düşürmez; ancak mısralardaki kelimelerin tasnifini yaparken aralarındaki ince farkları düşünmenizin önemli olduğunu düşünüyorum. Burada tenkid ettiğim hususlar kötü bir şiirde güzellik unsuru bile olabilirler; ama güzel bir şiirde olmaması gereken kusurlardır, düşüncesindeyim...
"Zamane gençliği, kıblesi bozuk, Akıl pazarında bin türlü kazık, Yiyor, vuslatına yazık ki yazık, Sonunda yoklukla kalan kalana.
Doğrusu belliyken yanlış yol niye, Budar dallarını uyma faniye, Hayat dediğin şey bir kaç saniye, Tez elden anlatsın, bilen; bilene(!)"
Öncelikle sayfama hoşgeldiniz. Her zaman söylediğim tek şey şaiirin 3. bir göze ihtiyacı olduğudur. Ben şiirlerimi yazarken, o an ki duygularımı yazıya döker, demlemeden asarım. Bir kaç gün bekletsem çok daha kaliteli bir şiir ortaya çıkacağı kesindir. Bahsettiğiniz noktalara katılmamla beraber, herkesin bakış açısının da farklı oldugunu belirtmek isterim.
insanlık" insanlık derken tüm insanlar demek istedim yanlış bir tabir değil. Zira insanın iç dünyası, fıtratı anlamında kullanılmamıştır. Dolayısıyla insanların elleri ( çoğunluğun) uzun, yani harama el uzatanlar çoğunlukta.
Güruhun peşinde solan solana"
Evet güruh anlamsız, amaçsız kalabalıksa, tekil kişi yani o curcunalı kalabalığı gören, onların mutlu olduğunu ve onlarla kendisininde mutlu olacağını zannederek, peşlerinden gitmesi ve gidemeyenlerin iç çekmesi anlamında yazılmıştır ki sizde kabul edersiniz.
Alnın üzerinden ar'ı sıyırttık"
"hiç alnı terlemez" alnım açık" gibi sözleri duymuşsunuzdur. İnsanın yüz ifadesi alnından belli olur. Kaşlarını çatınca alnı buruşur, gülünce açılır bilmem yanlışmıyım? Alnı kara" sözünün özü de günahkar anlamında kullanıldıgından bunu da çok düşünmeden biraz da imgesel tarafının ağır basacağına kanaat getirerek yazdım
Surat: yüz, çehre
hani suratsız deriz bazen, buna yüzsüz de denir aynı zamanda, bu mısrada da çok iddalı olmasa bile bir yanlışlık yok..
mihmandar sahtekar" Bugün kü batıl fikrin mihmandarı şeytan olduguna göre: Şeytan sahtekar değil midir? Doğruyu bildiği halde inkar eden ve insanları yalan yanlış şeylerle kandırmaya çalışmıyor mu? Şaşırmasına gelince, yolunu şaşırmamış mı şeytan acaba? yolunu taaa başından şaşırmış, biz de o yolunu şaşırmış iblise uymakla şaşkın şaşkın peşinden gidiyoruz..Allah korusun cümlemizi..
Efendim, eleştirinize cevap vermemin amacı, bu eleştirileri okuyan dostların acaba öyle midir? diye aklıllarından geçecek olan sorular içindir..
Eleştirileriniz başım üstüne, derken eleştiri kabul etmeyen hiç kimsenin başarılı olamayacağını bilen biri olarak kalbi şükranlarımı arz ederim..
"Suratlar kızarmaz, perdeler yırtık, Alnın üzerinden ar’ı sıyırttık, Kur’an rehberlikten çıkınca artık, Şeytanın fikriyle dolan dolana"
Bütün mesele budur zaten. Hakk ila batıl dır bütün mesele. Siyah ve beyaz gibi! Kuru ile yaş gibi! Bu kadar net, bu kadar aşikar!
İkisini birbirinden ayırmak yerine, Hakkın yerine batlı koyduğunuzda; bozulmuş bir düzen, savrulmuş bir gelecek, perişan akıbetler kaçınılmazdır...
Şiir hem mana olarak hem de anafikir olarak kıymetliydi Ziya Bey kardeşim. Bu bilinç ile, manevi sorumluluk mecburiyetiyle, laf olsun diye değil, ders olsun diye yazan kaleminizi tebrik ediyorum.
Selam, saygı, dua bizden...
KargülüALMILA tarafından 2/26/2012 11:10:27 AM zamanında düzenlenmiştir.
değerli dostum başarını görmek ziyadesi ile memnun ediyor.gerçekten hayranlıkla takip ediyorum.kalemin ve yüreğine elem değmesin.duyarlı bir tema.eyvallah.
baştan sona son derece doğru tesbitlerle bezenmiş mükemmel bir şiirdi bence. ne yazık ki artım kimin ile kimin cebinde hiç belli değil Ahir zaman denilen bu zamanda Rabbim cümle kulları ile birlikte bizleride hidayete erdirsin inşallah.
anlamı derin ders alınası dizelerdi.
kutlarım kalem dostu şiir perilerin hiç yorulmasın hürmetler.
Hâle bakın hâl değil kadirşinas halkımda Cümle değer pazarda ruhun satan satana Seyrüsefer yol değil tınaz başlar telkinde Delik yama tutmuyor salkım yutan yutana
Evde tutmaz kasası cihan sarar tasası Sözü geçmez nefsine perhiz yapar masası Gençken gelin olmadı neye yarar posası İçi geçkin tazeye astar çeken çekene
Kaldırımdır tahsili çatı çatar millete Al’da ayak çürütmüş öz çatırdar zillete Kabristana göçmeden hayrı olsun devlete Kurt bürümüş tahtaya çivi çakan çakana
Çürük iman tahtası siper olmaz dalgaya Ak karadan karaymış renk verir mi belgeye Tuzu kuru hödükler çadır kurmuş gölgeye Tadı kaçmış çorbaya limon sıkan sıkana
Hayrınadır diyerek yattık gündüz düşüne Gökte yıldız aradık doğan günün eşine Akmaz oldu musluklar düştük rahmet peşine Göğe giden âmine abdest bozan bozana
Erdemoğlu sakınma camlara sır sözünü Madem gözcü kesildin âleme ver gözünü Değil mi ki ateştir külüne kor özünü Kâğıt kalem üstünde söz de tozan tozana
Bilenler de azaldı, dinleyenler de.. Bir tekne çamurun içinde debelenip dururuz. Belenmeyen bir yerimiz kalmamıştır. Üstelik o tekneden de çıkamayız. Birimiz çıkmaya çalışıp çabalarken ardından çekeriz içeri. Öyle bir huyumuzda vardır malesef. Ahvalimizi anlatmışsınız. Tebrik ederim. Selamlarımla.
Haz alarak okuduğum ender şiirlerden. Harikaydı Ziya hocam. Gerek duygu, gerek anlatım, gerekse ders bakımından kesinlikle okunması gereken şiir. Kutluyorum. Saygı ve sevgilerım ile
güzelin kat be kat üstünde, fevkâlade bir şiir okudum. Kaleminizin gücü ve güzelliği, şiir diliniz beni cezbetti...doğrusu bu zamana dek sizin gibi değerli ve güçlü bir şairi keşfedememiş olmaya üzüldüm...özür diler, güzel, anlamlı ve zengin içerikli şiirinizi kutlarım efendim. Selamlar, saygılar.
Oktay hocam onur verdiniz benim zamanım biraz kısıtlı eserlerinizi zaman zaman okuyorum ama selam veremiyorum çoğu kez, özür dilemesi gereken biri varsa oda benim. sizin gibi bir üstadın sayfama uğraması ziyadesiyle sevindirdi