Fecri Gam
ağlamadan bir türkünün sazında büyümektir yaşam
ozan olmadan önce yağmur mu olmalı rüzgâr mı tüm yangın tutkular adına savrulmak gerek güneşleri satılık kentlerin bacalarına yağmur kuşları oyuncakçı düşüne dalmış çocuklara masal okurken damlamak gerek masum bir pencereye göğün gizinden boğuluyorum bu saatler kendime en yorucu yalanı söylüyorum susuyorum çünkü, türküler bam telinde çünkü, gökyüzü yalnız, yıldızlar affedici çünkü, varolmanın bilmecesi eflatun saksıdaki begonya maziye eğri kolumdaki akrep zehir bileğimde nabız zehir zemberek dışarda taşın toprağın hüznü sessiz göğsümdeki kavgaya kalkan ellerim gibi içimizden akarken yaşam bir yanımız aşk, bir yanımız savaş kelebeklerin kısa öyküsüdür sevinçler, aykırı yalnızlık doğuyor her sabah acıya uyuşuk bir yanımız bir yanımız sevişgen eflatun bir yanımız güneş, bir yanımız infaz bozuk bir ampülün kararttığı topluma ince ince yağarken yağmur ve kabulleniş yıllarına çığlığını atarken rüzgar korkarak hışırdama yaprak bakışlarında yeşilik kurur düşersin toprağı öpercesine ağlamadan bir türkünün sazında büyümektir yaşam yağmur mu olmalı rüzgâr mı ozan olmadan önce ellerini ver ellerin üşümüş zaman zaman kavgalarına kapıyı kapat eflatunlaşalım... |
kendime en yorucu yalanı söylüyorum
susuyorum
güzeldi çok güzeldi tebriklerimle...