"Beyaz Güvercin..."
Hayata dair… Eğreti bir düş soyunacak teninin yangınında hiçbir alev azalmadan girecek kuytularına kurşun yemiş bir sızı inecek ılık ılık sorgulamadan yaşayacaksın anı, utanmadan sen ipekli ten içinde yorgun savaşçı ömrünün coğrafyasını karışlarken yüreğin kendinden geçecek ela çalkantısı gözlerin… burada kalma atandan kalma üşürsün iklimler sakladım koynuna hangisi çıkarsa bir gün çağrılırsan serseri düşleri yıkma elin böğürtlen çalarken aşk boyadın dudağına sinmiş asilik bundan bulaşma boyaşırsın alına moruna… denizkızı bir serüvensin bütün kıyılar senin dalma çıkamazsın yosun dolaşığından derin ve gizli yerlerde yaşar inciler içinde beyaz uykular saklı yatar sere serpe bulmak bir muamma aşkın öyküsünü martılar söyler belki yolu ya da rüzgara bak… gümüş bir kemerdir hayatın örsü sıktıkça belini daralır özlemin çemberi bir zaman çocuktuk gözleri güneş kokan saçımızda dururdu babaların sıcak eli oysa yitirmek şiir açan gülleri bahçende büyütme inatlı kardelenleri… Yarın bayram ben toprağı öpeceğim, sen öpebilirsin belki elini… Bırak uçsun güvercinin beyazı ... Sevgilerimle Jale... |
çok duyarlı bir mektuP
SEVGİLERİMLE