SEN/BAHARA VEDA
Gecenin eteğinden dökülürken yıldızlar
güneşin yüzünü ıslattı yenik yağmur kokusu eskidi sokağın ölgün ışığında yüzüm vakit göç vaktidir omuzlarımda ağırladığım cemrelerin silindi hafızası yastık altı cümlelerin esrik kelimelerim var lügatıma olmayan kapanmıyor riyakar kirpiklerim uykuya şiir kaçkını düşler arşınlıyor duvarlarımı bir şafak daha çırpınırken gözlerimin kesiğinde sana dair özneler göçüyor içimden Bir an diyorum unutsan gitmeyi yüzüme çarpıyor alaca karanlığın öfkesi sen dönülmezsin tanrıya yakarışlarım gibi bilirim dokunuşların çalınacak ellerimden sen sarkık dudaklarımda çöreklenen topal düşlerimsin eros etime batırırken haris bakışlarını bir kadının hıçkırığısın yıldızları titreten üşütür bardağımdaki buz değdikçe dudağıma iki damla göz yaşını yolcu ederken bakışlarım keser bileklerini yitik yalnızlığım ayrılığa müjdeli yürek çırpınırken ağlarda vefayı düşürdü giderken vurgun deniz d/ağların eteklerinde Söyle sen giderken kaç yüreğe mezar kazdı topukların kaç ayrılıkta rehin ayak izlerin kaç kalem düşürdü adını satırlarına bir kahvenin hatırı da dolmadı ki daha gitme yada hiç söyleme gideceğin zamanı uzun bir uyku sonrasına bırak gidişlerini Gitme sen gidersen kesilir imgelerimin dili buz düşer mevsimlerime soyunur med cezir sensizliğim her an gidecekmişsin gibi kalp sancılarım sen bahtıma karalar bağlattığında vuruldu bakır rengi sen/bahara veda çekildi yüreğimin ilmiği söküldü boydan boya içinden düşen sendin oysa bilmedin ölü parmaklarımdan dökülürken şair yüreğim histerik yalnızlığımın çığlıkları kulaklarımda son bir gece inerken eşiğinden semah dönüyor sağır ay gecenin ayazına söyle sen misin giden sabahın ilk ışığında kaçak bir gölgemi seni uğurlayan anason kokusu burarken dilimi öpüşüyor dudaklarımla son sigaram Gitme gidersen adını zikretmekten duasız kalacak melekler gitme bu şehri yanacak içimde volkanlar patlayacak tenim kokunu arayacak şiirlerim öksüz kalacak cesedim senin kıyına vuracak gitme gidersen eksilecek nefesim dudaklarıma asma bilmediğim şarkıları gitme bir yanım göçebe gece bir yanım yokluk olacak dilimin köşebentlerinde kırılırken adın takılıp kalma soru işaretlerine akıtsan ışığını saçlarıma bir kandil ışı/mı? Hani diyorum gitme/sen biraz daha kalsan bir fincan kahvenin hatırına |
sen gidersen
kesilir imgelerimin dili
buz düşer mevsimlerime
*****************
Diyorsun ki:
Sakın gitme...
Kal!...