kış geceleri terleyen çarşafları seremez kimse balkonuna ince dudaklarıyla bir çay yaprağı kanarken demlik de aşk acısını anlatır canı sıkılmaktan sıkılanlar bir de üstüne kelime fazlalıkları
açık tımarhanelerde sokak adları, cadde araları mazgalların üstünde her taksim bir kedi ölüsü asfaltların tam da refüze olduğu yer de bir kadına ait iki çizme dün polisler karakola götürmüşlerdi o kadını üzerinde hiç kimseye ait bir manto parçası
-xcıx-
ne kadar acı bir manzara yaşamak belası derdini çekenlerin, dert anlatma isteği kalmamalı dostları paçavra yapan yürek de büyüyen mavi sivilceler her denizin kabarması bana da aynı ölümü hatırlatır on beş sene haber alamadığın bir dostunun sesi gibidir yağmur ne kadar uzak da olsa, hep bir yerleri ıslatmak zorundadır
pembe ve ince bir bluzu kurtarmak için en kaliteli deterjan lazım biraz da Paris’de mavi öpücük esintileri İstanbul’a doğru her yalanın kendine göre haklılık derecesi olduğundan şu megafondan bağıran adamın engellenemeyen çırpınışı birkaç dakika sonra yine kış uykusuna çekilirken bir manası olmalı diyen Güneyli bir şairin ağzında erik rakısı kuşlar böcekler ağaçlar analar ... her tekrar edildikçe, daha fazla unutulanlar
-xcvııı-
hayatı anlamaya çalıştığından beri artık çocuk olmayı sevmiyor adam ne kadar da üzücü bir durum her şantörün bir İngiliz takıntısı olmalı, İskoçlar’a karşı daha fazlası Westham’da holigan kavgaları oysa umurunda dahi değil Musa’nın, bizim mahallenin sıhhi tesisatçısı İstanbul’da öldü yine birkaç martı ses vermekten bıktı kahve makinesi günde birkaç milyon defa aynı tıkırtı:
deri koltuklarda daha erken kirlenildiğini bilmez sevişmelerin ustası porno sanatçıları bir savaşı yaratmak için, kaşınmak lazım geceleri; hatta tırmalanmak Barselona’da modern bir hafta daha geçirmek isterken kesif kokusuyla kırmızının altında ezilen üzüm çekirdekleri ayaküstü binlerce orospuyu sahiplenirken aşk ezikleri daha fazla aşk ile şehrimin bu dizesini de kirletmemeli
-xcvıı-
bugününün dünden farkı, sevgililer günü arifesi bir sevgilim olsaydı kesin ametist taşlı kolye alırdım yüreğinin tam üstüne gömsün diye bir akşam vakti bir de saatlerce bekledikten sonra, aynı yarım şarkıyı dinlerken ateist ölümler taşıyan meleklerle süslerdim odamı ışığın doğudan geleceğini bilip, henüz şafak sökmeden önce onun uyuduğunu bilerek
aslında yok gerek farazi bu tekerlek hep aynı yönde ilerlemek üstüne üstlük bir de beklemek
hep tekrar edildikçe acıtan seanslara sahip olmaktan başka kim bizi intihar ediyoruz diye suçlayabilir ki; kendisine müslüman egosuyla her gün aynı taşa oturup son kez yatacağı taşı beklerken
-xcvı-
saçlarını topuz yapanlara bir dört çift sözüm var saçlarını topuz yapanlardan midem bulanıyor saçlarını topuz yapanlardan da midem bulanıyor saçlarını topuz yaptıranlardan da midem bulanıyor saçlarını topuz yaptıracaklardan da midem bulanıyor saçlarını topuz yaptırtacaklardan da midem bulanıyor saçlarını topuz yaptıracaklardanmışçasınalardan da midem bulanıyor saçlarını topuz yaptıranların saçlarında hamamböcekleri gezermiş annemi bu yüzden daha çok seviyorum sevgili başı göğe ermiş
mavi deliklerinde bir papağanın son duası ölmeden önce öpülmektir tam dudaklarının ortasından biz insanların dudaklarının arasında boşluk var hep boşlukları öpmekten korkanların patlatacağı yürek sivilceleri varken kalsın boşuna nefeslerini nefeslerde iğnelemeye çalışmaları
-xcv-
evlat! ilk önce hasta ol sonra dünyayı daha iyi anlarsın
kapatın gözlerimi ellerinizle beni tanımamazlıktan gelen kediler daha çok icat ettiğimiz arabalar sizi ezecekler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mavi Sivilceleri Patlatma Yöntemleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mavi Sivilceleri Patlatma Yöntemleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.