bir yılan gömleğini atarken kuytuda*
gelme peşimden günahım gibi ey sevgili
gelme peşimden ey hülyalı geçmişim gelme peşimden ey karanlık gölgem en öksüz yalnızlığın kıyısında buldum kendimi her geçen günün akşamında biraz daha yaklaşarak tam da kalabalıklara karışmış koşarken çevremde beni kutsayan dostlarım varken ellerimden tutmuş çocuklarım eşim ailem arkadaşlarım varken tüm kalabalığı ile en kutsanmış şehir varken en öksüz yalnızlığın kıyısında buldum kendimi bir yılan kabuğunu atarken en kuytuda kimsecikler görmeden utanırcasına soyunurken bilmem kaç iklim yamalı gömleğini gelme peşimden ey geçmişim gelme peşimden ey karanlık gölgem haziran yeli ile sıcaklık tüm yeri doldurduğunda bu mevsimde ağrı dağı eteklerinde her kayalıkta bir keklik zikre gelmiş şiir okurken yayla zamanı, göçme zamanı sarkmış dili köpeklerin kurumuş ağzı çobanların dönmesi olmaz artık her geçen anın ey kanat sesleri ile anılarımı kanatan güvercin unut beni ne olur ey sesi ile yüzüme denizin ekşi kokusunu üfleyen martı unut beni ne olur ey yamalı gömleğim seni tenhada atsam ne olur ey geçmişim aniden hafızamı yitirsem ne olur ey sevgili beni bırakıp gitsen ne olur ey yeni yaşım beni unutsan da gelmesen ne olur en öksüz yalnızlığın kıyısında buldum kendimi haziran yeli ile sıcaklık tüm yeri doldurduğunda yeni bir yaşıma yaklaştığımı anladığım bu zamanda *2010. Şehirler Çaldı Beni, s.56. |
ŞİİRİ BEĞENDİM...
....................................... Saygı ve selamlar..