en çürük yanımönümüzdeki ilkbaharda bir kayısı ağacı dikeceğim bizim o eski sokağın kaldırımına sırf sonbaharlarda yoluma yapraklarını döksün diye bir damla sürme gözaltıma düşsün diye bir yıl daha ömürden geçtiğini hatırlatsın diye kayısı ağaçları yaprak dökerken hatırladığım o çok uzaklardaki bir yıldızdır elimi uzattığımda dalgalı saçlarına dokunacağımı zannettiğim gölgesi halen kalbimin üstüne düşen bir yıldız yaşlanmak için sonbahar en ideal mevsimdir üstüne kırağı örtünmüş eski zamanın gam kederi oradan gelir uzanır bulur zayıf, siyatikli en çürük yanımı ve bulunca en çok seni hatırlatır sararmış otlarıyla uçsuz bucaksız iki tarlanın bitiştiği sınırda yapayalnızım bir yanım Erivan’ın hülyalı neon ışıkları diğeri karlı Ağrı Dağı’nın göğüne sinmiş üşüyen histerik uzak kuzeyin yıldızları Mustafa Alagöz |