İstanbul alışkın intiharlara, yirmi milyonda bir insan helvası bari tatlı olsa da gelip yiyebilsek tüm sayısal analizlerindeki küfürler sıfır çıkışlı macera babamın kod adını yazarken bir meleğin parmakları hadım edilmeye müsait çocuklar doğuruyor annehasret bitmeye yakın son sigaraya kıyamıyor, yakıyor ayet gibi harakiri yapılmış tek çocuk olmaya müsait bir erkek ayrıca dedem öyle söylerdi hep: -ayetleri çöpe atamazsın, yakacaksın bir yerde sigara yanıyor sesini duyuyorum bir kelime daha sanki sigaraya ayetler karışıyor kutsi ’başka dilenecek O’ndan başka kim ki?’
şimdi sabahın ilk ışıkları şehre misafir kirli elleriyle maden ocaklarında namuslu işçiler yataklarında kadınlarına sarılmak için hasretler hamamböcekleri kalorifer petekleri altında raid çok pahalı, tek tek elle öldürmek akıllıca sonra proletarya sınıfı sivrisinekler beraber gezer bu pislikler Adam gelse çaresi ölüm olur Adolf gibi Marx’a tek kurtuluş para bir de fabrika ka ka ka inince aşağıya bir gençlik ateşi yanıyor gökyüzünün sarısında Mikail’in bademciklerinden sızan kan akıyor son satır benim olmamalıydı, kalem yazdıkça azıyor dur(a)ma!
feodal köpeklerin arka bahçesi ırgat Ali mübarek Ali, nedense hiç adı gibi olmuyor ali sonra ben Thomas Mun’u bilirim diyor kapıcı Fikri Fikret kız adıymış da, Fikri koymuşlar ismini utanıp elini öpesim gelmiyor ebesinin kendisini ve sonra dolarları sayan gurbetçi beslemesi kime hava atıyor, anlayamıyorum ki!
bu arada bendeniz, ali olmayan Cengiz miladını doldurmuş tecavüzlere maruz kalıyorum soylu bir inleyişin adını yarın koymuş atalar her haltin ucunu da yakalamış o eski kafalar sonra vazelin sürülmeyi bekleyen burun coğrafyası ölümün kokusunu dahi unutturuyor şu kadının kolonyası.
şair üstüne kusan boğazı temizlemekle meşgul telefonu kapalı bir tarihçinin anlatmak istediği son şey ıslahat masalı tahtan inerken bari saygı duyabilseydi Tanzimat paşası ölmemenin ilk kuralı, öldürmektir oğlum evrime inanmamı illa ki benimseten ideolojik kavgalar maymunlar maymunu zor öldürür, olsa olsa kıçından tırmalar
birkaç dakika sonra masal sarhoşu olmayan bir kentte sabahlamak bile zor! kimseye anlatamam, gürültüyü dahi özlediğimi araba farlarında bir kunduzun şehit olduğu saatte aynı erotik filmin, aynı sahnesinde ağlayabilmeyi
şair haklı, güzel ülke bilinmeyecek kadar uzak da soylu bir adımın sırtındaki sivilcileri patlatan ergenliği demokrasi monarşisinde takılı bir makyaj kutusu habercilerin tek etkinliği eşcinsel ölümler ne de olsa ölenin cinsiyeti sorulmaz birader
İstanbul alışkın intiharlara bir kanalizasyon mazgalından taşan aşkı anlatıyor kanallar uykunun adet dönemi ilk uyanmalar genç sivillerin bir mitingi daha Taksim’de sesini duyan cennetlik; ah benim Adalı Münevver teyze!
Galiba otobüsü kaçırıp, minibüse binmekten vazgeçiyorsun sevgili Sana şiir yazacaktım, ben de seni kıskanıp bir şeylerden vazgeçtim İyi bak, sıcak bir simidi hak ettin şimdi!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İstanbul alışkın intiharlara şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İstanbul alışkın intiharlara şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İstanbul alışkın intiharlara bir kanalizasyon mazgalından taşan aşkı anlatıyor kanallar uykunun adet dönemi ilk uyanmalar genç sivillerin bir mitingi daha Taksim’de sesini duyan cennetlik; ah benim Adalı Münevver teyze!
Galiba otobüsü kaçırıp, minibüse binmekten vazgeçiyorsun sevgili Sana şiir yazacaktım, ben de seni kıskanıp bir şeylerden vazgeçtim İyi bak, sıcak bir simidi hak ettin şimdi!
Uzun bir şiir, şairini kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
mavisi
sokakları
o sessiz çığlığı
sen şair
hiç bir martının dudağından şiir çaldın mı?
ben denedim !!!
tebriklerimle efendim...