KENDİME ŞİİRAh ciğerim... Bir ömrü sığdıramadıklarımızın ardından yanarak donmayı öğrendik ölesiye.. acılarımızıın vatanından buz sarkıyor geceye vakitsiz sevdaların durağında yitirdik rengi çalınmış hayallerimizi... tek derdimiz tutunmaktı yeniden kavgaya sevdaya ve de insana... bizi kahpelerin fakları tuttu yâr yanımızdan kavrulduk/savrulduk iki ayrı cesediz soluk alan iki ayrı uçta bezgin ruhlarız şimdi umutlar zayi... Ah ciğerim... Bilir misin biz yâri yavan ekmeğimize katık ettik hasreti kaçak tütün/yaktı genzimizi ne basabildik bağrımıza ne doya doya çekebildik dağ kokusunu... ne varabildik gecesine ay olup ne dönebildik yaklaştıkça ırayan yolundan... bizi it sürelerinin amansız pusuları kopardı parçalandık/dağıldık göğsümüze sığmayan/oldu kan revan Ah ciğerim... Murdar ettiler gözümüzün ferini mil çekip kaçmak istiyorum ardıma bakmadan nehrim yatağını değiştirmiş kuruyorum ölesiye kanıyorum ölesiye o ki yüreğinin kovuğundan sürmüş beni o ki parçalatmış kurda kuşa hayalimi bırak ciğerim... tutma ellerimi... ellerim soğuk çelik ellerim keskin bıçak nasılsa ölüyorum bırak!... Ah ciğerim... İçimin iplik küpeli haylaz kızını büyüttüler beni yüreğimin harında üşüttüler... dilimden mavinin ezgisini düşürdüler düşürdüler ha düşürdüler!... türküler kirlendi ciğerim dilim kirlendi! ne kaldı geriye ömrümün ölünesi hikayesinden gebere gebere soluk alan ben kanadıkça azaran arsız yaramdan başka Ah ciğerim... Bana kirlenmemiş düşlerimi geri verebilir misin? ’yarınlar güzel olacak’ diyebilir misin yeniden pazara düşmüş aşkların laçka namusunu temizleyebilir misin? el değmemiş sevdamın bekaretini aklayabilir misin? Söyle! Susma ciğerim susma! Söyle! Ah ciğerim... Şimdi boğazıma kadar battığım kederi kim sarar? lekesiz sözcüklerimi kim düşer ak sayfalara? hangi alaz pusatsız düşlerimi yakar devrildi dağ bildiğim... kavgada yoldaş bildiğim... Kalk ciğerim! sürükle şarapnel saplı bedenimi Deylemi’ye... aklarsa bizi ancak reyhan kokulu dağlarımız aklar... |