PASPAS'AIslak bir güz gününde eşiğe sığınmış bulmuştum seni... seçebildiğim tek yerin mahzun bakan gözlerindi öyle bir bakmıştın ki gözlerime... çamuruna aldırmadan bağrıma bastım... titriyordun... üşümüştün benim gibi... Sarmalayınca havlulara titreyen bedeninden ellerime yayılan sıcak enerjini hissettim önce... o zaman başladı seninle bağım... konuşabilseydin keşke... Kokulu şampuanlarla yıkadım balçıktan kaybolmuş tüylerini... bir kutu saç bakım kremi harcadım yumuşasın diye... kuruyunca ne güzel olmuştu altın sarısı tüylerin bir de onları fırçalardım... Karnıbaharı seven cinsinin ilki sen olmalısın bir keresinde mozaik pasta yemeni ağzım açık seyretmiştim unutmuyorum... garip ama asildin be canım... Durup dururken çılgın gibi koşturmanı bana benzetirdi anneannen... hadi senin tüylerin uzundu ondan öyle gözüküyordun hem sen daha hızlı koşuyordun... hiç işte anneannen de böyle... Sonra bir gün... ayağımda sallayarak uyuttuğum seni doğal yaşam alanına salmamı söylediler bana mutsuz muydun? saçlarımı yün sanıp tepemde oynamaktan mı sıkıldın bilmiyorum... çok sevdiğim tüylerin dert olmuştu başımıza... çok kavgalar ettim senin için ama kızma... Seni hiç unutmadım... yastığımdaki tüylerinin ağzıma girmesini bile özledim.. mozaik pasta yiyiyor musun hâlâ? S.G |