Göç IIDüşün ki O Annesi gittiğinde Sarmaşık yaprağına küçük şiirli muskalar bağladı. Sırf yüzü birazcık ısınsın İçindeki Şubat’lar gitsin diye... Düşün ki Aral Gölü’nden veya Kırım’ın tam karşısından güneşe baktı. Bir sabah uyanır uyanmaz cam kenarında Umut için ’Lütfen gel!’ için Günebakanlar gibi yaşadı. -Kül, ateşin esaretinden Bu acıyla kurtulur muymuş? Bize aşk demeyi öğreten Ey masum harfler! Düşünün ki dinler tarihinde ben Kimsenin bilemeyeceği o savaşı Bir tek kendimle yaptım. En çok bu savaşta yenildim. Eski ve yeni sözcüklerde anarak O’nu.- Ve bir sabah yanıma geldi. Bembeyaz leylaklar, Yaprağın ucunda kalmış bir damla Su. Dedim ki: ’Son dediğimiz şey Bir kırlangıç yavrusunun İlk uçuşu Yeni doğmuş kelebek kanatlarında Sessizce yürüyen renk.’ Dedi ki: ’Güzel düşlerde ve simli dualarda yaşayamadığın için Senden özür dilerim. Bu yaralar, bu ağrılar Bin yıldır ağlayan gözlerin için Geldim.’ Annesi gittiğinde O Yatağının kenarındaki duvara Düşünün ki ’Seni seviyorum.’ yazdı. Büyük kavimler göçünden bu yana Soğuk nehirlerde unutulmuş Hun’lu kadınlardan Daha yalnızdı O. ’Cennete atılmış çiçek tohumusun!’ Diye ağlayarak uyandım bir sabah. Ne büsbütün düştü Ne çok gerçekti yaşadığım. -Ki bu dünyanın varlığını Bir tek senin yokluğunla hissettim ben- Bulut gibi kuşlar geçti önümden Hepsi sana benziyordu. kıyıdaki adam Beykoz 2012 |
Tebrikler çok güzeldi.