Bizler, onlar ve ötekileşenler
İçimizdeki düşman, dışarıdan daha çok,
Akraba, dost geçinir, akrep gibi sokarlar. Sosyal dengemiz bozuk, zor günde arayan yok, Var gününde su gibi, oluk oluk akarlar. Yıkılacak birini, düşene kadar bekler, Sürünürken bir verir, varsayımla bin ekler, Başa bela gelmeden, belli olmuyor renkler, Rayihalar sürünüp, enaniyet kokarlar. Bir iş yapacak olsan, ardında hazır çelme, Saymakla bitmez engel, nasıl olur yükselme, Dile gelip hedefler, sanki diyor ki; gelme, Ardına dönüp bakmaz, uçuruma kakarlar. Muhannet tekmesiyle, düşersen bir gün dara, Allameyi cihan ol, kimse vermez on para, Yara sarmak bir yana, daha çok açar yara, Mağrurlanır kibirle, ta tepeden bakarlar. Yahudiler dağınık, olsa bile kenetli, Hıristiyan âlemi, kollayıcı denetli, Ortak düşmana karşı, birlik için senetli, Çoluk çocuk demezler, yıkarlar ve yakarlar. İçlerinden birine, bir kıvılcım sıçrasa, Medeniyet çağdaşlık, dönüverir paspasa, İnsan hakları geçmez, güçlülere boş yasa, Onlar kendi keyfince, suç yaftası takarlar. Bizdeki reçeteyi, uygulayan onlardır, Halkının dertlerine, refah için fonlardır, Şimdi geldiğimiz yer, kaçınılmaz sonlardır, İlim, bilim, fen ile elbet üste çıkarlar. Paralar Amerika’da, İsviçre’de, Rumlarda, Bırakın kardeşliği, insanlık yok bunlarda, Kırk parçaya bölünüp, güya devlet şunlarda, Ayakların altında, haysiyetler vakarlar. Laçkadır Müslümanlar, sanki ihanet çarkı, Bir türlü temiz akmaz, bulanık akar arkı, İşte onlar işte biz, kıyaslayın bu farkı, Yaralı yüreğime, kazık bile çakarlar. 25.12.2011…Mustafa Yaralı |