(Meyvesi Olmayan Umuttan Kimse Ölmez) /2Hâlâ ısrarlısın gözlerini açık tutmaya Bir kaç gün bu dünyadan çalmaya Kabaca sıvamışsın yaşamın yaralarını Pençelerden iz kalmamış Yanaklarda… Şakaklarda… Havanın tatlılığından ürperiyor Ufuktaki umut tepeleri hâlâ Vazonda… Yel başaklarının uzun sorguçları Dünün sönmeden yatışan sancıları Ne kadar yaşar bu yalancı sıva Çökmeye yüz tutmuş duvarlarında Ne kaldı göçen yıllarından Yanık hissiz avuçlarında İnsanlığın ateşli sınırlarına dayandı Düşlerinin isyanı… feryatları… ‘Çıkar’ Gösterince kulağının ucunu Anlamışsındır… ‘İyilik fıçısının Dibinde delik olduğunu Yarının irin kokusu dolduruyor Burun deliklerimi Görmüyor musun ayaklarının dibinde Ezilen tomurcuk gülleri Yalnızlıkla beslenen sessizlik Var gücüyle yapışan tenine Salınan tohumların zamanında rüzgâra ‘Meyvelendi ‘Şimdi Vahşi bir hayvan gibi kıstırılmışsın kapana Giydiğin beden değil sırtındaki İskeleti ayakta bir ceset Nafile boşaltıyor yakıcı kanını Utançtan ezilmişken gururunun hortumları Ağırlaşmış göz kapakların Patlak gözlerinin üstünde Leş kokulu kafesler hazır her an inmeye Kirpiklerine… Ve hala ısrarlısın onları devirmemeye Hani! Nerede ahkâm kesen lafların Bir avuç tüyden daha ağır değildi Bu güne kadar alınan günahların Gözlerin fal taşı gibi açık Gırtlağında sessiz bir çığlık Kesik Kesik Göğüs kafesinin içinde yok mu bir eksik Can kırıkların dökülmüş akıyor çağlayan gibi Unuttun mu? Doğanın kusurlu yaratıkları ölüme mahkûm ettiğini ‘Söyle’ Hangi kuşlara yem ettin kalbini Gece ateş ettin ıskaladın say kendini Açık tüm yeşil kerpiç duvarlar ‘İşte o an geldi’ Tanınmamış bedenlerin Huzura teslim edildiği Bileklerinden sarkan kemikler Reddediyor etini tutmayı dünden Sürgün öksüz urganlar geçti Sürüyle sineğin boynuna şimdi Israrla ne bekliyorsun Göremeyeceksin tutunabileceğin Bir yüreğin doğumunu Hâlâ öğrenemedin mi dünyada Sevginin kısıtlı acının sonsuz olduğunu ‘Haydi! Göm kirpiklerini Gönder beni Blackless |
sanki azrailin sözleri bunlar ölümü ödetiyor gibi
al sana der gibi.
nerden geliyor bunlar sana vahiylemi:)
nasıl dolu ve yoğun yazdıkların.