Nayino (2)dağlar nayino bu dağlar bizim doruklarında başıboş rüzgâr dudaklarında yaralı çığlık bu keskin ağıt bizim bizim dua yılgını eller umuda aralık pencerelerde parçalanmış bu düşler bizim oysa savaşsız-silahsız kurşun askerleri olmalıydı çocukların öbek öbek güvercinler havalanmalıydı kına kokan gelinlerin türkülerinde anaların gamzeleri gül açmalıydı kucakları yediveren yeşili katledilmemiş bir koy nayino kumsalın koynunda uyuyan bir deniz berrak... mavi... temiz... dalgası sen köpüğü ben umutları biz ve kar beyazı bulutları olmalı mecnun’dan daha mecnun leyla’dan daha vurgun elleri yar bakışları uçurum kükreyişi tanrısal ıslık gözlerim yusuf’un kör kuyusu nayino nereye baksam züleyha hangi yana dönsem ihanet saplanıyor tenime karbonmonoksit soluyan gecelerde siyanür sızan uykulardan uyanıyorum zehir kusuyor akrep günüme saati dövüyor yelkovan üstüm başım kırık an bir tarih yıkılıyor üstüme altından kalkamadığım ömür say ki ateşe verilmiş orman devrilmiş bir ağacım gölgesizliğime dalım budağım zifiri isyan militan bir şiir düşüyor sabahın körüne yel değirmenlerine saldırıyor enez imgeler çürük nefesini düğümlere üfürüyor büyücü satılık ruhlar bedesteninde pazarlıktayken şeytan masumiyetin kanı sıçrıyor kırık ayna yüzüne biz nerede bıraktık umudun elini neden taş kesildik taşa çalan yüreklerde nerede yitirdik irem düşlerimizi kim bulur bizi bunca kadavra arasında fesleğen açıyor ölüm ayaklarımızın altında bir ülke onlarca şehir binlerce kasaba sokaklarında terkedilmemiş çocuk gülüşleri bahçeler dolusu hercai sevinçleri kurşun geçirmeyen bir dünya olmalı tanrıların düşlerinde unutulmuş... -bakışların neden sisli nayino- 20 aralık 2011 braunschweig Nuriye Zeybek |
şiir yazma arzusu duyuracak kadar...