Gecikmeli Mektuplar
sisli sabahlara uyanırdı bir adam
uzak kulede zangoç asılırken çanlara loş bir yalnızlığa aralanırdı perdesi yastığı gurbet yatağı sıla kokardı sigara dumanına karlı boranlı türküler yüklerdi “kütahya’nın pınarları” akışırken plaklarda bir suna yâr asılırdı zülfün telinden bağlamanın kırık mızrabına düşmeye görsün sevdası yüreğine yılan gibi uzanırdı yollar önüne neştersi bir “ah” kanarken dilinde kamalı efeler vurulurdu avlağında gecikmeli mektuplar yazardı dağ eteklerinde unutulmuş bir köye pişmanlıkla mühürlenmiş tuz damıtan ıslak tümceler yoklardı dudaklarını zamanı kovalardı adımları kaç vardiya umuda kurulurdu saatler zemheri şakaklarına birikirken alın teri duvarlar örerdi sabır taşından ellerine yârendi küf tutan malası gök mavisi düşler kurardı iki tuğla arası omuzlarının ahı-vebali dört hasret dört telli turna konardı viran dalına kınından çekilmiş dört hançer gibi saplanırdı göğsüne “telli turnam” derdi… bir de “memleket” susardı adam akşam çökünce şehrin üstüne “lili marleen” yapışırdı ıslığına yabanıl kaldırımlarda ürperirken gölgesi yosma gecelerin koynuna sığınırdı adam uzak bahçelerde üç tomurcuk bir gül kırılırdı dallarından kendi alevinde yakarken tenini öperdi sarışın bir günahın ağzından nuriye zeybek 29 şubat 2012 - braunschweig |
tebriklerim,ruhsal ve fiziki betimlemerle harmanladığınız gurbet ve sevda dramının,uzun hava hüznüyle sarmalanıp dizelere sindirilmesindeki ustalığınızadır...iyi ki sayfanıza gelmişim...İyi ki,şiirlerinizle tanışmışım...selamlarımla...