bir cümle konuşsun gülnasıl haykırır susmak nasıl bir perde de görse güneşi kaç yalnız süzülür ışıklarından kaç yalnız şükürleri bırakır baharları irker canına başlar su yollarını açmaya halk önce ,yüreğinden çıtlar ses ışık dalgaları gibi uzağa ,uzağa daha ötesi vardır her ucun en tepeye çıkmakla kenti alamazsınız ayaklar altına çiğneyemezsiniz dilinizle sesleri ağzınızda gevelediğiniz sözcüklerle biz bu çat pat cümleleri sevmedik serin önümüze kilim üstünde bir cümle konuşsun gül bir desen yummasın gözlerini konuşsa götürülür mü susmak belki ellerinden olacak ölümüne belki yeni sözcükler asmaya yalnızlara bahar dallarına kondurur bülbülleri sabırlar dökülür türkülerinden o diller ki avurtlarında taş konuşur dağ yığılır dağ üstüne ağaç ağaca sarılır dallar ezilmeden çimen çiçek yollarda küçük evin üstünde diklenmeden büyük ev seslere yer açılır ! nasıl ses verir susmak nasıl konuşur , yankılanır yaban ellerde bile kutsanır açılan o çatallı kördüğüm en iletken sestir barış ,doğuşu şafağın kızıl yüzüyle şavkıyla dalgalanır ülkemde |