Hekim, sona sakla; sona bırak şimdi bana anlatacağın şeyleri nefesi içimde sanki içimde bir nefes, ondan göğe yükselir geceleri unutursa diye acıda bir gün kendini beklerim, beklerim yüreğime kendisini.
...
Hekim, elinde bulguru ne yapar şu kadın bak hele, bak suyla oynar gibi elleri sanki hiç bilmez bu işten başka şeyi Hekim, hekim Nedir bilir misin bu işin aslı, hakikati?
Hekim ya şu çocuklar taşlar altında oynayan şu yavrular yavru yavru kuşlar, çamurlu parmaklar çimen kokusu alan sinekler bir eli tandırda, bir eli bebeğinde analar ya şu yaşlı kadın Hekim; Hekim, ya şu hasır üzerinde oturan yaşlı kadının Nedir acep derdi?
Hekim bak kadının yaşlı ve de yaslı gözlerine derman değil senin getirdiğin ilaçlar bir kere!
Hekim, ’vayyyy çeker’ dağların taşları düşer mi dersin şu başı göğe değecek kayalar göçlere düşer mi dersin, gurbete siner mi dersin; ya al canını da tüm dertlilerin, ya koy mu dersin?
Hekim, Azrail’e mi çalışır ellerin?
...
Hekim, sona saklanmış acılar beslerim sen ne dersin; necisin, nereye gider diye şüpheye düşersin ...;
Sona bırak dediğim şeyleri silip süpürdün mü yoksa pamuklarla?
Hekim; nefesi içimde sanki içimde bir nefes, ondan göğe yükselir geceleri unutursa diye acıda bir gün kendini beklerim, beklerim yüreğime kendisini.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hekim şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hekim şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
O nasıl bir finaldi...
Tebrikler...