Bir Dünya Özlüyorum
çok kalabalıklar gördüm
içinde, yüreksizce dolaşan saklı infazların, serin uğultusu vardı birde kendilerini belli belirsiz yollara savuran, sahtekarlar çok kalabalıklar gördüm yuvasız güvercinin, acıyla kanat çırpışını kayıp şehrin, soğuk caddelerinde, kandiller yanan, harabe sokaklar da yalnızlığı seçen yürekler gördüm, üzerine pislik sıçramasın diye. yüreğine sığınan çok kalabalıklar gördüm her dem zemzem suyuyla yıkansa da temizlenmeyen, leşler saflık abidesi gibi durmadan, hiç durmadan bin bir surat oluşturanlar bir tek gerçekleri olan sahte gülüşlerin ardına saklanmış, yalancılar çok kalabalıklar gördüm ipini çekmek istesen, ipe yazık dedirtenler bir boşluktan atmak istesen ölü toprağını hak etmeyen zebaniler kör kurşunlar bile az gelir mekanı olmayan yüzsüzler çok kalabalıklar gördüm nokta bile etmeyen, isimsizler soğuk, tipi misali kaplar güneşini kendisi mi, gerçek mi, sahtemi ayırdına varamadığım kişilikler. çok kalabalıklar gördüm. özünü kaybeden, kendisine koza ören. tatminsiz bir devir insanı. doyumsuz ve hep açlık hisseden çok kalabalıklar gördüm. gözlerine akrep inen bir dünya özlüyorum güneşi parlayan ay ışığının yüzlere gülen bir dünya özlüyorum uçurtmaların özgürce uçurulduğu bir dünya özlüyorum insanı insan olan s.ç |