suya yürüyünce gülleraklımda bir gece vakti şehrin kapısını çalan anne kokusu ve çingeneler büyülü dut ağaçlarında güz çocukları kızıl şerbetli adamlar ölümler ölümler ölümler sesini düğümler ruhuna üflediğim ney’in aklımı başımdan alır zamanın güldesteleri senindir artık bütün besteler gam senindir ah senin çırpınır kalbinde aşk teni ölmüşlerin anlamak ulaşmaktır arza şahitlere imtiyazsız şahitlik etmektir misal avuçlarındaki sabahın güvercin dudaklarına çisil çisil sıktıkça avuçları patlar kandırılmışların ahını sakın almayasın öyledir işte neylersin bende uyanık birinin masalıyım o benim uykumun düşmanı denizim dağım ayrılığım bir varmış bir yokmuşum uzakken kırk haraminin tekkesinden şafakta uyanan sunam her yanım haram cüceler suya yürür su ölür mecalsiz kalır dudakların kırk kata sarılmış siyah akıllar çıkartan eşarbın rengi ki üzümler toplayan dilimden kavi olsun bileğin diye ölüm şarabını dudağıma dudaklarınla vermeden ölme |
siir kendi derinliginden anlam kazandiriyor
imgeler
ifadeler
sade
dogal
icten
ozden
kutluyorum
saygimla
........