Ayrılığın Ayak Sesleri
Yok yok sen olamazsın.
Hem sen olsan kokun senden önce sızardı odama , sinerdi evin dört köşesine Sızlardı burun kemiklerim Saçım , sakalım da ki karlar erirdi gelmiş olsan Ayrıca pencerede kuşlar da yok Daha sessiz bugün bütün sokaklar Ağaçlar desen hala çıplak Nereden biliyorsun diye sorma biliyorum işte Bakkalın çırağı tek ekmek koymuş Üstelik kuponu için aldığın gazetede yok ortalıkta Biliyorum daha gelmedin Gelmiş olsaydın bu saate kadar uyumama izin vermezdin İteleye kakalaya uyandırırdın Olmadı bir sürahi suyu dökerdin üstüme Ben hala üşüyorum Gelmedin işte Bugün de gelmedin... Giderken tek kelam etmedin Belli mi olur habersizce gelirsin diye düşlemiştim Ama biliyorum bir gün geleceksin Senden önce haberim olacak Geç saatlere kadar uyumayacağım söz Erken kalkıp kahvaltını hazırlayacağım. Yine masaya bir çatal eksik koydum diye tavrını çekeceğim Olsun sen hele bir gel. Hem o gün var ya o gün Neyse boş ver... Saçmalamadım. / Sadece ayrılığın ayak sesleri uyandırdı. Kapıyı açık bırakmış giderken. Kahretsin üşüyorum... / |