Yaşamak dururkenyaşamak dururken, pırıl pırıl suda yapraklar nilüferde süzülürken beyaz benekli bir kelebek açılırken usul usul ,inci bakışlı su yolları onun kalbinden benim kalbime nakışı ay gülüşleriyle kızlar koşarken sabaha bir merhaba solurken elimizden çıkanlar,gönül yıkayanlar ölüme mi koşalım, yeni yetme gençleri gülüşleri bahar bahar kalsın mı daha dokumadan güneşi ? daha açılacak nice su yolları varken,koşarken daha bir demet kır çiçeği sunarken sevgiliye, bir buse kondurmadan alnına ,sürelim mi domuz karası ? kalsın mı pınarlarda küçük küçük el izleri yazamadan avucundaki yazgıyı, bozamadan savaşa mı koşalım ,dudaklarından daha yeni okurken şarkıları, oyuna dururken sevgi elleri tek tek basarken yere adımlar, düşmana mı sunalım ? yaşamak beklesin öyle mi pembe duraklarında gül kokmasın tenleri ,banalım zifte, çamura geçsinler boylarından büyük ,kocaman köprülerden adımlarını açsınlar ,atlasınlar uçurumlardan bir kere gelmesinler sevgiliyle göz göze,gülmesinler silmeyelim göz göre göre yazdığımız ağıtı ! sonra büyüğüz diye kurulalım koltuğa ! o koltuk cehennem kazığı bilene ,zehir zıkkım içirir hakkını vermeyince dünyaları devirir de kılını kıpırdatmaz oraya yapışanlar,uzaktadır insan sesleri kat kat yerin altında zebânilere yem hazırlarlar yapıp ettikleriyle ,insan düşleriyle zar tutanlar yaşamak kınına giren bıçak,parlar gözün ucunda ve bir gün çıkar açığa ,kendini öldürene ! |
solurken elimizden çıkanlar,gönül yıkayanlar
ölüme mi koşalım, yeni yetme gençleri gülüşleri bahar
bahar kalsın mı daha dokumadan güneşi ?
Güzel dile gelmiş gönlünüzün sesi
Kutlarım, selam ile