Rose;Yalnızlığın öznesi.
Rose!
Bu yolun dibinde kim var göremiyorum. Şu sokakların kenarlarında yok gece lambası Sana ait düşler yakamı bırakmazken, Kayıpsın Rose! Ahh rose! Dilimde ufacıktan nağmeler. Bana aşık muamelesi yapmalarından bıktım. Sana ’’aşık’’ olmak mümkün değil rose. Az kalır,hakaret kalır. Rose! Gözlerinden indirdiğin nedir öyle? -Nazar! Bu yüzden boncuk boncuk dağılır gözyaşların. Özenirler,diyemezler. Ahh rose! Daha yakınacağım da sana. Saaat pek geç,zaman acımasız. Hani kollarımda olsan belki umursamam da. ’’Yok’’luğun acıya gebe. Bu yüzden unutmam lazım bir an evvel. Rose kızma bana. Güneşin ateşini yeni düşürdüm daha. Üşüyeceğim, Gecenin ayazında,senin hayalin başında; Donarak öleceğim... |