Sevda Bankasının Kasasındayım
Dost diye inleyen gönül erinin
Yerden su çıkaran asasındayım Sildim izlerini dünya kirinin Geçen zamanların tasasındayım Aynaları kırdım ağlamadılar, toz ettim zamanı şakaklarımda Cam kırıklarından kahkaha atan yüz, bu ben değilim, ben değilsem kim? Yaşamak denilen ağrılı iklim, sonunda anladım sanatmış meğer Yer, basıp geçtiğim büyük davetkâr; gök, başlar üstünde sancılı kilim Bana yepyeni bir adres gösterin, atayım pörsümüş gömleklerimi Soyunayım dünyayı, giyineyim Karani’nin gül kokan hırkasını Ezanı taşıyan elektronların su yeşili gözlerini öpeyim Öpeyimde can balam anlıyayım,nasılım, nerdeyim; nerde nasılım? Varmı ki dilimde dili baharın Yunus heybesinde gülü baharın Başımın içinde seli baharın Gözümde çağlayan damlasındayım Ağaca, çiçeğe verdim sesimi Kara bulutlara gömdüm yasımı İçimde kurşuna dizdim nefsimi İdam sehpasının yasasındayım ..........Kovanda peteğim, tenlerde canım ..........Yaşamak, yaşatmak kesin fermanım ..........Dallarda tomurcuk, dizde dermanım ..........Hakimin, hekimin masasındayım Dağlaşmış zamanlar üstünden aşıp, bütün aşıkların girdim içine Som altın bir rüya koydum gözlere, elimde fener, çıktım gündüzlere Yusuf’un düştüğü gün öğle vakti kuyuya fırlattım elemlerimi Bitti, gitti gelmez, gelemez asla; diye düş kurarken son saat Açtım Bismillâhla kalemlerimi ve dedi ki içimdeki topal at: Kül olup savrulup, tozup gitsem de Kızgın saç üstünde yanıp tütsem de Bakmayın hâlime iflâs etsem de Sevda bankasının kasasındayım ………Kendimde ölüyüm, diriyim aşka ………Toprak çilehanem, orası başka ………Ceylan’ ım düşse de taş demir köşke ………Gâribin, yetimin duasındayım Mustafa Ceylan |
………Toprak çilehanem, orası başka
………Ceylan’ ım düşse de taş demir köşke
………Gâribin, yetimin duasındayım
Mustafa Ceylan
TEBRİKLER HOCAM