Muhasebe
(M)üjdeler, müjdeler verin, aydınlığın türküsünü yakana
“Selâm doğru yola uyana olsun” Dip dalgası, nefsinin yokuşundan akacak, Görülecek hesabın, susma n’olursun… (U)zun gecelerin seherleri öptüğü Pamuğun içinde yürüyen yollarda iplik Yaprağında ağacın gün doğumlu sancılar Köklerde anlatılmaz gariplik. (H)aydi çık sefere, tak ışık kanatları Başaklarda depreniş, sularda bir kör ebe Yaralı kuşların bitir hüzünlerini, gel anlat ! Nasılmış muhasebe? (A)h be ah ! Topla, çıkar, çarp, böl; doğru mudur terazin? Kaç arşındır, mazine sakladığın yağmalanmış arazin ? Hangi vakit gelecek, biliyor musun? Azrail’in… (S)ür atını güneşe, karşıla gelenleri Bu gelenler Hacı Bayram erenleri Solfasoldan aşağı çotuk çotuk üzüm var Yarasına yüzyılların inanın ki çözüm var. ( E )şkiyâ karanlığın bağrını delen ateş Caddelerde müthiş koku, insan tenindeki leş Yarını düşün, yarını; eşim, dostum, kardeşim; Elif lâm mim… ( B )u kelebek vadesi, bu bitiveren rüyâ Azap dehlizlerinden yükselen korkunç sesler Gezip dolaştığın yerlerde yok olan medeniyet Vekilsiz son savunma, cılga yolda hevesler ( E )y Ceylanlar ceylanı, jelâtin bu hayatlar Bir imtihan salonu, ortasında hayat var. Ağlar sürüklenen gazel, eskir güzelden daha güzel Muhasebe yap da git, bu vakit sana özel… Mustafa CEYLAN |
…………………………………………… Saygı ve Selamlar..