GÜLE AKMAK İSTERKEN- Hedefe varamadan ölmüşüm- Sürgün edildiğim o ilde gece akışlım Bir nehir sükûnetinde suyun akışına kapıldım. Ellerimde dolunay, gözlerimde nurunla Kumlara bulanan çökeltiler oturdu Yüreğime sormadan. Geceye karışan gece kuşlarının ıslıkları Kulaklarımda çınlayan, senden kalma o sesler Azaba gömmek üzere Kazıp duruyorlar bedenimde kabrimi Ben kendimde öleli çok oldu aldırma yalandır o nefesler. Ve çağlar geçip yaşarken bir frenk şehrinde, Duvarlarda izleri kalmış barok süslemelerin Çeşit çeşit heykeller arasından geçen bir yolun Tam da en dibinde karanlık bir yapının İçinde, güneş almaz küflü bir mahzendeyim Kimi topraktan yapılma, kimi ahşaptan Küften kararmış o şarap fıçılarında Kurt düşmüş üzüm suyu Yıllanmayı beklerken Ben tunçtan bir tokmağım İki kanatlı, eskimiş bir kapının üzerinde Dövülüp duran kirli, kara ellerce Öylesine bir halde yıllara kazınmış avareyim… Ve durgun nehirlerin dibindeki akıntıyım Yüzeyde yayılan suların Buldukları gölgelik, ağaçlık bölgesinde aramaktayım O mahzun su lalesini Uzanıp tutmak üzereyken Dipteki akıntıyla uğraşıp durmaktayım Şeffaflığı bilinir, gece suya yansırken Akan nehrin gözleri Bakar ay halesine Ve sabrı tükenmeden sabah gelip çatınca Sarılır doğan güne Su lalesi hüznünden sıyrılıp Hayranlıkla seyreder sudaki bu hüneri… Veda ederken hicranla ağladığı düne, Ve bir doğu egzotizmi ile İplik iplik örülen şahmeranlı duvar halısı olmuşum Ve Hafız’ın kabrinde biterken o mahzun gül Yer altından yol bulup güle akmak isterken Develerin ayakları altında kalan toprak Ezilirken tüm yükü sırtında taşıyan ben Hedefe varamadan ölmüşüm… Güneri Yıldız (Elazığ, 23.10.2011) . |
Ruhumuzun fırtınali denizlerinde alabora düşler kurarken biz, içimizdeki sevinçlerin kayıklariyla çok öteleri düşmleriz.
Her FIRTINA alabora etmez amma,sonsuzluk kıyılarındaki boş kumsallarda bir basinaligimizla kaldıkca yuregimizdeki
İncileri kimselere göstermek istemeyiz...
Tebrik ederim..İYİ BAYRAMLAR DİLERİM.. JANET KOHEN..