Sularda Aynasılım biliyor musun soluk alıyorum sadece/aklım hep firari.. hüznümü kadın kıvrımlı bulutlara yükledim sokak kedilerinde sevmediğim bir sessizlik ıslak ve hadım edilmişler gibi rüzgâra sarıyorum gözlerini heyhât hala ateş kokuyorlar telaşlıyım sözlerin beynimi dağıtır-sa diye durmadan sorusuz cümleler biriktiriyor ellerim (kördüğüm ellerim) ay dolacak az sonra ay renksiz ve bulanık gücüme giden bir hızla kapanacak/güneşin perdeleri ve sonra ebediyete karışacak mavi çocuğun pembe rüzgar gülleri özgürlüğün bileşkesi tutacak kelepçelerimden adını koyacağım içimdeki ağrının (tutku) metanetsizce öleceğim belkide nüfusuna geçirirken birileri beni bu gece seni bırakacağım sulara yakut gözlü rüya/sızım kar suyu ile yıkayıp hikayemizi ve lacivert bir ışık uzatacak annem annemin gözlerinde kuzguni an(ı)lar bir tuhafım işte çokça riyakâr sanki çaldılar kapımı/camını kırdılar fanusumun jandarmalar uykuda ölüm para etmiyor diriler şah mat olmuş oyun moyun kalmamış mermer butonda tanıklık ettim kendime sana alıştığım için astım kendimi adam asmacada.. Çiğdem Parlayüksel |
Sonsuz saygılarımla...