Vicdan
yaşlanmıştı ayrılık durağımız
asıl yüzümüz birbirimizi bırakıp özledik her şeyi silip götürecek arsız yağmuru son fısıltına büründü her şey dudaklarının buruşuk çatlaklığında ezikliğine horlanmış yüreğinin ağlamaklığını gizleyemeyen çorak bakışlarına seni sevmek zorundaydım şimdi gidemem kambur gülüşünü bırakıp vicdan yalan yangın değildir ortağıyım tüm şefkatlerin şeker yanığı kokulu anılarla çocuk ellerini güneşe serdim bohçamı dağıtarak sokak çocuklarına kahkahası soluk yırtık bir ağaçlıkta yakalandığım içimin sensiz üşümesiyle zor yaşamlarda sürüyorum izini nefesinin buharlı sokaklarda koşuyorum arasında uykularımın düştüğüm bütün bataklıklarda yalnız boğuluyorum kağan işçen |