külden gerdanlıksaydam ruhsuz girift kendimden çalıyorum hayatı durmadan vur ve kaç ne aşk aşk ne de sonrası eni konu son bahar eskimeye tatlı bir telaş kimi görsem ona yıkılıyorum üstelikte kirli ve ayyaş düşsem kalkmayacağım yangın sonrasının bu acı hala külleri havada dolaşıyor genzimi yakan güllerin üstelik kırmızı aşk olsun olsun istiyorsun ya olmuyor işte denize doğru son bir hamle benimkisi yeri göğü saklayan Tanrı sevdiklerimi sen koru küflü yağmur küflü toprak bilumum lanet kokusu üstümüz başımız acı nasıl oluyorsa bu havalarda nefesimiz ancak sinsi cezamı veriyorsun sanki uyurken uyurken birden uyanıveriyorum hayat sankilerimiz gibi kalkıp hazırlanmalı usul usul deliler geçiyor aklımdan asıl ağlayan pembe fistanlı kadınlar saçlarını yoluyor hem de nasıl göğsümde bir güvercin ölüsü boynunda külden gerdanlık depremden kurtulan ölüyor bu tam bir kahpelik sonrası neyin bağışıysa artık |
saygımla