yağmurun esirikimi kırlangıçlar gökte annesini ararken bulutsu bir özlemle aşk esrik kadınlar gibi yalpalayarak geçti yanımdan ve ölüm sarıyorken etrafını ayrılanların şehrinde yüreğimdeki emanetini yağmura teslim ettim şakaklarımda eskiyen siyahını çirkin yüzlü kocakarılara benzettiğim ah şu ak sakallarım yok mu bir cevahir usturayı az altına vuracak mor fistanlı gül beyazlar eylül de gidiyor sizsiz kuruyor mevsim saatler kuruyorum zamansız uyandırılışlara inat hem gece benim hem gün tavan arasında ipotekli keçi inadımla ben kiremitlere düşen damlalara iki düz bir ters yalım yalabık kafa tutarken baş ucumda zıp zıp kirpiklerim zıplamaktalar yorulmuyorum yolarken hatta farkında bile değildim bu geceye kadar ıslanmasalar yine de bilemezdim benim olduklarını ikinci kadehten sonra yayılan acılarımın hali şu maverada dilsiz bir oğlancık bu dünyada kelime aç’ı sokaklar boş sokaklarda aşk külrengi bir susta tam manasıyla hayırsız başımı çevirdiğimde tümü kara kaplı bir defterden düşen üstü çizili harfler kadar alacalı bulacalı anılara teslim çünkü eylül böyledir gelir geçer hafıza çalar |
alacalı bulacalı anılara teslim
çünkü eylül böyledir
gelir geçer hafıza çalar
TEBRİKLER GÜZEL ŞİİR İÇİN