Gel “Ey Yâr” !
Gel “Ey Yâr” !
Nasıl gelirsen gel.. Hoş gel/(me) ! Sadece Gel… Bir şey söylemene gerek bile yok.. Sus da gel… Gözlerime bakamasan da olur, Utançlarınla gel! Güçlü olmak zorunda değilsin, En âciz halinle gel.. Yalandan bile olsa, Sadece gel.. Hatalı bile olsa Gelişin, Razıyım! Seninle her şey en başından Kabulüm! Benden başka gidecek yerin yok biliyorum… Evsizliğinle, barksızlığınla Gel… Hiçbir şeyin olmasın istemem…. Kimsesizliğini de al Gel! Sen anlatma bir şeyi, Ben susmalarını bile dinlerim.. Sen gözlerime bakma Kalbimle görürüm.. Gitmelerini unuttur sadece! Gitmemiş gibi gel! Aradaki boşluğu doldur sadece, Bitmemiş gibi Gel! Mavi bir gökyüzü’nden başka bir şeyimiz olmasın! Hiçbir şeyimiz olmadan, her şeyimiz olalım.. Anlatamayacaklarınla, Anlayamayacaklarımla Gel! Susalım hep.. Susayalım birbirimize… Susamadan susalım!.. Susmalarınla Gel… (OnDokuz-Ekim-İkiBinOnBir*18:40) Nevin Akbulut |