Nereye gitsem
ya kaderim peşimden geldi
ya da kaderimin peşinden gittim...



Bu üçüncü kez uğrayışım sayfanıza Sayın Bostan...
gece okudum şiiri ancak yarın sakin bir kafa ile yorum düşerim demiştim kendime.

şu an kafalarımız sakin olmasa da yukarı alıntı yaptığım bu üç mısra ve şiirin geneline bina en bir şeyler paylaşmak istiyorumn dostuın bu güzel gönül hanesinde.

İnsan olmak ne zordur değil mi. hayır, doğrusu öyle değil.

doğrusu "insan olarak yaşamak" zordur aslında.

şiir bir insan portresi,bir iç alem savaşı, büyük cihad"lardan çıkıp küçük cihad"larda yenilme telaşası.
isyan nisyan ve bir iltica kargaşası.

şiir önce şuurdur sonra şair ardından gelecektir.

şair,
önce şuur süzgecinde geçirip tüm harflerini, sonra gönül deryasında yıkar ihlas ile tüm benliğini,ardından bir nur olan gözlerine naklettirir içinde kaynayan duygu ve ilmini ve ayan olarak yansıtır iç alemini...
işte tam o noktada ihlas ve şuur ile yoğrulan bir beyan sürur edip çıkar meydana tüm eserler.

okuduğum şiir, beni alıp benden, inandığım ve umut ettiğim bir başka diyara götürmeli.

okuduğum her mısra ve her ifade "ikra"emri ile gırtlağımndan kalbime yürümeli azgın bir nehir gibi.

arınmalıyım,durulmalıyım bu karanlık buhranlar diyarından.

Peygamberin sav."Öyle bir zaman gelecek ki Kur"an gırtlaklardan aşağıya inemeyecek" olarak ifade ettiği o dehşet zamanın girdabında benim kalbimi ıslayan uslayan bir şuurdan çıkmalı derim şiir.

kurumuşluğu mu,susuzluğumu giderip nevbahar lara ulaştırmalı ruhumu.

inancım doğrultusunda ifade edilen “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki Kur'an bir vadide onlar başka bir vadide olacaklar. uyarısına bina en ben umuyorumki bizler Kur"anın bulunduğu vadiden su içenlerden oluruz inş...

Edebiyat "Edebi Edeb ile yad etme sanatıdır" bunu aklımızın ilk tuşunda sabit tutmalı ve her kaleme dokunuşta ilk bu tıka bulanarak düşmeliyiz mısralara...bunun boyutu beşeri bir Aşk olur, İlahi bir Aşk olur veya güncel bir hissiyat patlamnasıdır anlatılan.

ne olduğu çokta önemli değil. önemli olan, bunu anlaşılır,anlamlı ve akıl ve mantığa hükmedecek bir ifade yüceliğinde nakledebilmektir.

Edeb Kur"an ın ana temasıdır. Allah o kadar edepli ve Yüce bir ediptirki,Yüce Kur"anda daima "siz" hitabını kullanır biz kullarına ve insanlığa. Biz der her daim, asla "ben"ifadesini kullanmaz.

ve bir kul samimiyet ile "Rabbim "diye her seslendiğinde ona cevaben "buyur kulum" diye yanıt verir.

şairimizin bütün şiirlerinin genelinde kavruk bir ruh hali ve Narın Nuruna iltica kokusu mevcuttur.

ondan ona sığınma yüceliği daha çok. bazen bir deniz kıyısında,bazen bir yağmur damlasında,bazen bir serçenin can telaşında ve bazende bir karınca tıkırtısında.

hep yüce bir arayış ve sabır emaresidir sergilediği güzellik ve gözlerinden geçip kervanlar boyu içinin çöllerinde yürüyen can kırıklarında. içine çekilen can talaşlarında..

Mir"im.
seslenir en iç karanlıklarına ve adanmak ister Nurun gerçek sahibine..öyle bir adanmaktırki bu, gölgelerden bile saklar bazen kendini.

Allah cc. buyururya Ayetinde,"Rabbin kudretine bakmazmısınız,tan yeri ile güneşin doğuşu esnasında gölgeyi nasıl yayıyor.Eğer dileseydi o gölgeyi devamlı ve sabit yapardı.Sonra biz güneşide ona gölge yapmışızdır.""güneş olmasaydı,gölge bilinmezdi."diye.

evet devamında ,Göklerde ve yerde olanların hava da kanatlarını çırpa çırpa uçan kuşların gerçekte hep Allahı tesbih ettiklerini görmedin mi?
bunların hepsi duasınıda tesbihinide bilmiştir.

dudak kalpte olandan gayrısı söylemez. hissder ve yazar.

Ayetlerden alıntı yapmamdaki sepep,her insanın aslında bir ayet olduğu ve deryalarda denizler dolusu sancı ile yaşayıp, acıyı yudum yudum hissettirmeden içme mücasdelesinden dolayıdır.

işte bu noktada Allahtan gayrı gidilecek dostta yoktur ondan gayrı kapısı çalınacak bir sevgilide.


"Allah göklerin ve yerin nuru,ışığıdır. O"nun nurunun sıfatı sanki içinde ışık bulunan penceresiz bir hücredir. O ışık bir cam muhafaza içindedir. camda sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır. bu ışık güneşin doğusunda ve batısında gölgelenmeyen mübarek bir zeytin ağacının yağından yakılır.ve O"nun yağı kendisine bir ateş dokunmasa bile hemen ışık verir. bir ışık. nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna kavuştırur."

evet şiir, şuurun ve inancın geniş bir açılımıdır.

ve insan üslubu ile yücelir ve ondan sonra Allahın nazarında kendini secde aynasında görür.

bu sayfa
şiirlerini her daim
içindeki Kabe"nin görünmez olan kapısına asmaktadır. Allahın evidir orası ve aleme sığmayan o yüce zatı,bir avuçluk bir yurdun içine sığdırma telaşına sığınmıştır.

üstadın dediği gibi,"Gökten kar gibi Allah yağınca." yağmıştır her daim aslında lakin kaçta kaçımız bunun farkında.

kim bilir,belkide sığdırmıştır.

ki sonunda

"Babasının bıçağı altına yatmış evladın sabrını göstereceğim…"


diyerek bir bayram sabahına adanmıştır..


soluklanıp ıslandığımız tüm cümleler adına

teşşekkür ve dua dileğimle...sürçilisan oldu ise affola...

şiirdi mısra mısra....

saygılar...














Mehtap S.Hümeyragül DALLI tarafından 10/19/2011 6:47:00 PM zamanında düzenlenmiştir.