Burunİsrafil’in üflediği nefhayı, Aralıksız alıp veren burundur. Dışarıdan, içeriye eczayı, Zahmetsizce alıp gelen burundur. Atmosferi, ne çoğaltıp bitiren, Görünmeyen, birçok sırlar getiren, Nefes alıp derinlere götüren, Gülünden kokuyu deren burundur. Zorlanınca saçı başı yoldurur. Kanımızı, beti benzi soldurur, Derin çeksek ciğerleri doldurur, Beden binasını ören burundur. Baştan başlar, damarları dolaşan, Görülmeyen daha nice yol aşan, Hücrelere, tez zamanda ulaşan, Bir çift tünel gibi giren burundur. Aç kalırız, uykusuzda susuzda, Yaşam sürer ağır yüklü omuzda, Hayat gücü, nefes denen rumuzda, İsrafil elinde, siren burundur. Her insanı öldürüp de can verir, Tüm zamanlar, saliseler an gelir, Rabbimdendir, Hak katından bu emir, Bu sırra, sırrınca eren burundur. Yaralıya ölüm tuzak kurunca, Ecel oklarını ondan vurunca, Kalbimiz değil de, soluk durunca, Bedeni yerlere seren burundur. 14.10.2011…Mustafa Yaralı |
Çok güzel bir şiirdi. Burunun hayatımızdaki yerini şiirle nakşetmşsiniz.
Sizi kutluyorum ..Saygılar..