Mülteci Mutluluklar
Batıyor içime vakitsiz geçip giden yollar
geçmeyen gecelerin sahiline demirliyor rüyalar sürgüne veriyorum kirli bakirliğini satırlarıma kusan kalemi bir delilikti belki yaktım suları senin uğruna aç kapıyı ey sevda mülteci mutluluklar getirdim sana öldürdüm içimin gümbürtüsüne uyanan yedi başlı devi kızıllık ondandır ellerimde ki Bir hazanı devirdin yokluğunun uçurumuna unuttum ne v/akitti sende geçen zamanı ne saatler sen geçiyor artık ne günlerden sen sağ yanımdaki melek sol yanımdaki şeytan yokluğumdan faydalanıp siz miydiniz ruhuma sararmış yıllar bırakan o günden beri düşmanım muammalı sarıya kırmızıyı sürdüm bugün sonbaharını yanağına ellerime dokunan gazelin paslı altın rengi bakışlarında ıslandığım son deminde yutkunuyor güzbaharın uğruna göçünü sarıyorum yüreğimin, sefersiz limanlar ülkesine takvimden düşen yılların ardında soluklanıyor g/üzgünlerim kendimi kaçırıyorum senden arkama taktığım üç beş anıyla sallanıyor parmak uçlarıma taktığım pişmanlıklar ateş kavuruyor zebaniler ensemde bir cinnet sonrası kesiyorum dilini yokluğumun diz çöktüm eşiğine uzat ellerini saçlarımda sakladığım güz yağmurlarını getirdim sana yokluğu gezdiriyorum şakaklarımda emzirdiğim güzler sonrası zıkkım sürüyorum her damlasına söyle bana her hazan apansız mı yakalar insanı yaban kokan sokaklar tütsüler mi küflenmiş soluğu ebabil gülüşlerinde sırıtan bir acılı çığlık içimi sızdırıyorum avuçlarına asırlık ağaç gibiyim içimi boşaltıyor kimsesizlik bir avuç kar bırakıyorum birde uçsuz bucaksız ormanları düş kaçkını yıldızlar vuruyorum hapsettiğin karanlıklardan göbeğini kesiyorum geçkin duyguların kulağımda yankısı terleyen yüzümü sürüyorum duvarlarına git demek ne kadar kolay kaç kışa misafirlik etti son/bahar kaç geceye dişini geçirdi içimde kopan fırtınalar kıvrılıyor n/isyan korkulu duygularım yüreğinin eşiğine aç kapıyı hadi aç ayrılığın yanıklarından sonra hazanı getirdim saçlarımda sana zırhlı bir ağıt acılaştı yarınlarım bir mevsim daha kapanıyor düşüyor takvimdeki yapraklar sus deme suskularımı uyandırdım bu gece mürdüm rengi düşlerim geldi bir senbaharın oyununa bir hayat sürükleniyor eteklerinin ardına yarasa kanatlı düşlerimdi seni benden koparan keşme keşlere takılmış keşkelerim saklama kendini sislerimin ardına bırak kopsun gözlerinde gök vursun şimşekler mızrak mızrak eğreti bir düştü sensizlik gidişin muamma aç kapıyı aç bir ben getirdim sana senin için ruhu satılmış şeytana Şiirime SesOlduğu İçin Abdurrahim KAHRAMAN Üstadıma Saygılarımı Sunuyorum |
KUTLARIM ..
Harika bir siir okudum .. Yazan yüreği tebrik ederim..
JANET KOHEN