Her şey aynı
Her şey aynı değişen hiçbir şey yok
Hayallerim bıraktığım yerde yine uzaklar bana Realist tavrım soğutur oldu her şeyden Paslı liman gibi ne gelen ne giden… Sert dalgaların yıprattığı o tarih gibi Ben derin sulara gömülmeyi bekleyen Bir hasret ateşi içimde öylece beklerim Ve sonbaharın hışmına uğrayan yaprak misali dağılırım.. Monotonluk halimi bu Beni yoran beni sıkan… Bir sır gibi hayatım Paylaşılmak için can atan… Kağıtlar anlatsam hissetmezler İnsanlar hissetseler ilgilenmezler !! Bu yüzden değişen hiçbir şey yok Olduğu yerde dünya Ve durduğu yerde daha da yıprandı ruhum Öldümü kaldı mı bilmediklerim Ve dostane bir tavırla özlediklerim var Gelir mi gelmez mi diye askıya aldıklarım Unuturum diyerek sustuklarım var Yok işte benle yine ben var Bu benlik sıkarken beni Biz olalım diye özlediklerim var Korkularım yaşantılarım her şey aynı Ve sanki aynı günü yaşar gibi hayatım Gittikçe yıprandı hissiyatım Yalnızlık da şeytanla kardeş oldu maneviyatım Kaçmak istiyor ruhum ama nereye Bir bilet istesem değişkenliğe giden.. Yok mu sesimi duyan mahlukat dört duvardan başka En samimi bir ruh ile sarıldım O’na Kırıp parçalara ayırsam yine beni gösterir kağıt denen ayna Bir kaçış olmalı benlikten ama nasıl Ve bir tutam hareket lazım hayat iksirine Aynı olmak aynı yaşamaktan yoruldum Sor hadi halimi hatrımı nasıl… Ben onları unutalı yıllar oldu ……………. Oğuz Ertürk 02,10,11 |