zaman nezlesisu sesinden aklı çıkan tarla kuşlarının gece rüzgarlarının samana verdiği ürperti ile büyüyen alevleri görünce gözleri denizi hayal etmeleri gibidir seni düşünmelerim ense kökümde hep bir mermi ürpertisi çoğul ıslıklı ve kör sanki ölecekmişim de ölememişim gibi yatağın bir ucunda tavana dikmişim gözlerimi bu yalnızlık kalasında berduş dilleri ömrümün rahvan giden atların zamansızlık iklimidir ki suskunluğumu göğsüne vura vura göz yaşlarımı kendine aşık eden duvarlarında bir yığın yeşili özleme kaçmış beyhude sarmaşıklarla sarılı güller varken uzak illerde dolu dizgin koşan tayların yelelerine bakıp yaşamayı özlemek niye ölsek ya şimdi |
ölsek ya!
hasret inceden işler içimizde ciğerimizi oya gibi,
elleri kınalı düşler kalır bir tek,
bir de köze dönen sevda yanığı...
hadi! ne duruyoruz ki, ölelim gitsin.
şiir, muazzam.