savaş
şu parıldayan güneşten payım var
O duvarın harcında mayamda var Fıtrat dediğin hamurdur Ya pişirip ekmek eylersin yada Yakıp kendini harman eylersin Sarmaşıklar dağlara doğru Ve akşam yaylalarda Gün aşırsam koynuna gün sızmasın bensizligine Söz ateştir her ağızda taşınmaz Gözlerimin içerden örtüldügü yerim içimdeki parmaklıklarım Ve mezarlarım aç Biz sen ve ben üç kisiyiz ışık almaz suratımız Sokaklarda ağız kokusu Çignenip atılmıs sakız Ağzı iklim kokan iki nehir Ve bir nefret gibi tükürülmüşüz dünyaya Korkunç kokan Biz seninle iki buğday tanesiyiz Zamansız kesilmiş Ölümsüz düşman gibiyiz Aslında biz seninle yarım soğan yarım sarmısak Biz seninle kozmik bir çağrıda dirilmiş iki başak Nihavend makamı doğramiş bizi Öldürdükçe yaşayan Kana susamış insan Romantik yalanlarım Ve kana susamışlığım hariç Öpmelerden utandığım Gürgen ağacı gibi gözlerin Sağ yanımda bir kurşun Sol elimde kürek Mezar işçisiyim belli Öldürmek benim işim Önceki gün şehit olan, Enver on başı’ nın cenaze töreni 57 saniye sürüyor ekranda Esti çavan Dilber ha Dilber Digger kanalda Keşke diyebilmek kadar Başını göğsüme dolandırdığında Nefesin uyusaydı boynumda O kadar soğukmu güney doğu Yaslansam gürgen boyu Sırtın hiç üşümeşe Bir namluya bir sana bakıp Kelimelerden utanmasam Ellerim ellerini seviyordu oysa Dudaklarım koynunu Gözlerin içine güneş salkımı yüreğini Ben zannediyorumki bulutları Bakmassam korkup kaçarlar Elimden yanlızca kurşun geliyor Artık vuruyorum sevdiklerimi Çiğ köfteyi, Hasan Agayı Ve Mürsel agayı ki Elinden bok ,olsa yenilir Ama ekmeği yoktur Bir bulut çıktı göynüme Ve ben çiziyorum hudutları Savaş ne kötü seydir çocuk Her gün yüreğime yağmurlar yağdırdım Göğün bulutlarını dağıtmaya yetmedi rüzgarım Ve ben çıkıp içime alacağım laneti Af et diyeceğim Ölüm ! beni ! affet! |