’hiç kimseye ölümden önce mutlu denmemeli’ hiçbir aşkada ayrılıktan önce güzel
Sessizlik istiyorum ardınsıra kararan gündüzlerde tövbeler için ve de susmak adına bir daha anmamak için sonsuza kadar
Bir ses düşüyorum sebepsizler kervanından ’zor yaşamak’ rüzgar güvercin ayağında gözlerin yitirilmiş bir cenneti arıyor kirli ellerimde seher vakitlerinin uykuya zapt edilmiş yanı mehtabın gölgesi ’ağlamak’
yeminler edesim var ölmelere pusu kurulmuş bir yarın penceresinde ıslanan kirpiklerin kadar aziz gökyüzü yağmurun hasret bıraktığı şehirler kadar garip sen kokan toprağında bir sonbahar
adını vuslattan silesi fırtınalarda iki asır ayrı kalınmış bir hikaye kadar yağmurun yağdığı saatlerde daha iyi düşünüyorum tüm müstenalığında efkarından uzak ’yaşamanın’ dalıp gidiyorum beyaz dilekçende itirazsız hasretlere ne varsa senden yana onlar kımıldıyor hantal vücudumda
okşamak için eğilirken secdesinde ’yakamoz’ aynı ürkek gitmeler doluyor bekleyişlere aşk kitabında kurumuş kırmızı bir gül içime süzülüyor umutsuz günlerden usul usul ’can’ deyişlerinde çıkmaz sokaklara sürükleniyor deli yağmurlarda yollara düştüğüm akşamlarım
ela gözlerinde kader yanaşıyor ömür kenarında gözlerim kapanıyor kirpiğimde özlenen şehrin türküsü ’elvedalar’ hiç yakışmıyor, hiç hem de aralanırken sokaklar karanlık dehlizlerde yılların beklediği bir nur kıvranıyor ellerimde özlüyorum hüznün siyahını derin sevişmelerde akarken gamzelerinden gözyaşlarım sessizce
takvimleri ilikleyip sensizliğe uzatıyorum saçlarını kederin gözlerimde başı öne eğik çocukları takibimde ödü kopuyor ’ölümün’ sağanak mevsimleri aşk kokan nefeslerimizde çarpışıyor sema kırık bir küpeni takıp narin kulağına koklatıyorsun göçmen kuşlara
ıstırabında merhem olunmamış yakarış kalıyorum odamda bir tek arzu ’kenar mahallede yaz sineması’ yedi mevsim, yedi bin renk karşlıyor Kasımları
işlenmeyecek bir aşk seher yellerine takılıp günahkar tesellileri ısıtıp demliğin sıcak telinde mizanı uçuk nakışlarda ölümle beraber dolanıp ’can kırığı’ mürekkep arzusunda göğe kirlendikçe paklanır yüreğim çektiği sıkıntıda ben aynı hayale uzanıyorum çimlerin üzerinde
ben şairi değilim demliğindeki çayının bildiğini iyi yazıyorum sonra bereketsiz bir şiir okuyup aynada ki senden sessizliğini istiyorum birkaç dakika
diliyorum ki sessiz kalmalı her şeyin mesela gözlerin ilk başta o sessiz kalmalı yitirilmiş cenneti arar gibi gözler kaderin yüzüne gülümsemeli sonsuza kadar ’sevmek için belki de’
ne de olsa aynı ürkek soyunuşlar tarihimizde farklı mevsimlerde doğmuşuz o kadar belki de ben biraz geç
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mehtabın Gölgesinde Mevsim Sonbahar/ Sen şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mehtabın Gölgesinde Mevsim Sonbahar/ Sen şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
diliyorum ki sessiz kalmalı her şeyin mesela gözlerin ilk başta o sessiz kalmalı yitirilmiş cenneti arar gibi gözler kaderin yüzüne gülümsemeli sonsuza kadar ’sevmek için belki de’ tebrikler
sessiz kalmalı her şeyin
mesela gözlerin
ilk başta o sessiz kalmalı
yitirilmiş cenneti arar gibi
gözler kaderin yüzüne gülümsemeli
sonsuza kadar ’sevmek için belki de’
tebrikler