...aşka kal demeye gücüm yok
I.
düşlerimde senli çocuksu sevinçler gizli yok sayıp tanımasalarda inkar etselerde beni nice geceler sancıtan hüzünler hatırlar o eski beni... yaşamaksa soluk almak mecburi sadece nefes almak ve vermekse yaşamak... düşlerde nefes nefese yaşamak sazın telinde türkü tadında nağme nağme yada bir demli çayın buğusunda duman duman öyle sıcak... derin bir soluk alıp soyunmak senli bir önceki düşüde eskidi artık zamanın soluğuna onuda asmalı ... vaktidir olmazdan umulmazdan yeni bir senli düş kurmanın vakti soluksuz nefes nefese yaşamak seni sensiz sadece düşlerde seni bir günah gibi gizli yaşamak ... düş bu ne bir yolu nede bir izi yok sadece susmak susarak yaşamak gözlerini kapayıp yaşamak soluk soluğa nefes nefese seni yaşamak serin sularda nilüfer sabahında... II. ve düş sonrası ... sol yanımda önce hafif derin kımıldayan güz sancısı tanrı yazgısı bu ayaklarına serilen bir avuç kum tanesi gecenin koynunda dalgalarla oynaşan ay ışığı yakamoz sakini ve bir ses çığlık yaması gün ağarırken ıslak kaldırımlara düşen senli geceye mahsus günahkar yeni bir düş eskisi yağmur lekesi tutunurken menkıbeye bir günah gibi can ağrıları can gibi... ah be pervasız serseri küstah düşlerim bu yangın sonrası gözlerimde kül vedası soğuk duvarlarda ölgün gölgelerin göz yaşı yastığıma sinmiş kokunun hüzün sarısı fısıltısı kaldırımlara düşen buz kesmiş ellerimin sıcağının tiril tiril titreyen ürpertisi... III. aşksa bu aşka vakit yok bu aşk sonrası alışmışlığım sıcağına kollarına kolarını boynuma dolayışına kokuna kokularına edana nazına tavrına yani senli düşlere düşlerde kokarmı deme sen kokuyorya işte sıcacık ve sen işte... aşkında vakti yok o hain sancıda vakit çok aşka kal demeye gücüm yok sus olsun duyulmasın cığlıklarım düşlerimde kalsın sus olsunda düşlerimde ölüm sesizliğinde öylece kalsın... Hasan ODABAŞI |
sol yanımda önce hafif derin kımıldayan güz sancısı
tanrı yazgısı bu ayaklarına serilen bir avuç kum tanesi
gecenin koynunda dalgalarla oynaşan ay ışığı yakamoz sakini
ve bir ses çığlık yaması gün ağarırken ıslak kaldırımlara düşen
senli geceye mahsus günahkar yeni bir düş eskisi yağmur lekesi
tutunurken menkıbeye bir günah gibi can ağrıları can gibi...
ah be pervasız serseri küstah düşlerim
bu yangın sonrası gözlerimde kül vedası
soğuk duvarlarda ölgün gölgelerin göz yaşı
yastığıma sinmiş kokunun hüzün sarısı fısıltısı
kaldırımlara düşen buz kesmiş ellerimin sıcağının
tiril tiril titreyen ürpertisi...
yüreğine saglık bu kıymetli şiir için tebrikler üstat aşk yakar üsşütür tiretir vesalam halden hale sokar madde de üç hal var aşkata sayamyacagın kadar