Gökyüzüne Bir Nefeskimse kalmadı.. kaknüs kuşu bile sesi ve heybesiyle bir çırağan gölgesinde kayık batıyor yakamoz alevinde esnek çizgiler kalemin cabası toprak hiç aşınmamış gibi zamanın kadrajında yolkesen kavşaklar çivi çakıyor sessizlik tabelasına beli bükülmüş meltemler serinletmiyor terli bedeni yılların suçu tartışılıyor karanlık bir gecede ay ışığından mahrum bir konakta gebe kalmış mahzun kirpikler özlem arıyor hummalı gözlerde devriliyor takvim yaprakları kule enkazından sıyrılıp çıkan çığlıklar gibi kimse kalmadı.. kundakta bırakılmış merhamet tomurcuklarıyla patlıyor bahar şemsiyesi altında bir yolcunun biyografisi anlatılıyor zemherir kalkanı künde yemişken bir kuyu kenarında ihtiyar diyet geç kalmış ölüme veriyor mektubu posta kutusu da terkediyor kimliği bir dervişin duasıyla uyandım bu sabah: “Ya Rab!Bizi zamana küstürme!” küsmedim rüyama meydan okuyanlara da yılan ıslıkları bir nefese misafir oldular gökyüzü avucuma düşen eşsiz kısmet... Gürsel ÇOPUR |