EFENDİM-III-
Ah efendim göremedik kardan akçe yüzünü
Hiç çıkarma kalbimizden size giden hüznünü Sen rahmanın en ülfetkar en rahimkar kulusun Ümmetine yardım eden peygamberler yolusun Mekke eşrafı sana hak bir deyince kızıp azdılar Nur yüzüne taşlar atıp gül yanağı cızdılar Oysa rabbin sana elçi göndererek yanaştı Bir istekle gark ederdin nice kapılar aştı Sen kurumuş dudaklara çölde zemzem ırmağı Sen yaratılmış eşrefin ey gönüller oymağı Ne zaman bunaldı gönlün müşriklerin şerrinden Mükâfatın yüce oldu Mekke cücelerinden Birde buna eklenmişti ayrılıklar kasveti Önce amca, sonra yârâni sadık’ın hicreti Başka sebeplerde vardı aldı rabbin katına Cebrail eliyle yaktı senin göksüne kına Açtı baktı temiz kalbi bir kez daha pakladı Belki bir yumağı ora gizlicene sakladı Sonrada al dedi işte sana Rabbine Burak Teselli ol gökleri gör Rabbin katında tur at Hem Kudüs’te imamet ol, Şanı yüce geçmişe Ondan sonra gelir sitretülmünteha da gişe Senin için ordan öte ayrı binek ayrı tur Dönüşün bineğin refrefe kolay da sana zor Orda erdin Cemâlüllah sırlarının künhüne Sen Allaha erişmişken unutmuştun dünkü’ne Dönüşünde taşıyordun demet kulluk buyruğu O gecenin hediyesi bize namaz kulluğu Oruç, Zekât, Şehitlik de o günlerden tediye Sevgiliden sevgiliye dar gününde hediye Öğretildin ibadetle, mabuda nasıl kul olunur İhsan ettin ümmetine nurlu yol ki bulunur İşte böyle bir seherde daldın Rabbin yoluna Havsalandan geçiverdin geçmiş kullar boyuna Onların ömürleri çoktu bin seneyi geçtiler Bunca yılı Allah için cihat yolu seçtiler Ümmetinin ömrü kısa ibadette kısadır Bu yarışı geçmek için dayanmaz buna sadır Münacatın yüce katta hemen cevabın buldu Ümmetine kadrine layık ‘kadir’ gecesi oldu Ol gece ki bir gecenin hayrı bininden çoktur Ümmetine bolluk olsun hakkın zulmeti yoktur Ol kitabı mukaddes ki onda semadan indi Efendimin en pörsümez mucizesidir indi Bu gece göklerin kanatları gezer yerlerde Aç gözünü seyreyle melekleri nerelerde Bizzat Zati tecellisi teşrif eder dünyaya Yok mu? Diyor, yok mu? İnanmak isteyen rüyaya Haydi! Gelip katılınız geleceğe, şua’ya Tecellisi mizan kurmuş edilecek dua’ya Sende al nâsîbini bu servet merasından Sana gaflet, ehven gelir en azılı hasımdan Sana armağan gözleri bir gecelik kapatma Bunca bolluk içersinde gelen günü karartma Sende koş duldur gönlüne kırıntıdan birkaç şey Sonrada en kötü kullar bile olur senden yeğ Bu gece cümle kullara dağılan Hak rahmeti İşkenceci hayatından uzaklaştırır zahmeti Süt taşıyor haydi durma kepçe getirip de al O demezse arılara yapacak mı sana bal Bu geceler esenliktir tâki şafak vaktine Ah efendim koyma bizi şeytan ile akdine Biz seninle cana gelir ancak medet buluruz Kovma bizi dergâhından asi mücrim kulunuz. Dilimize söyletme hiç bundan sonra kötü söz Sen bizlere armağan et yücelerden bir çift göz… 04.09.2010 Abdurrahim ÜÇÜK İndi : yanımda |