DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ...
Yamalı kasketli günlerden, insansız hava araçlarına
Ninemin otlu ekmem kokulu ellerinden Gün görmemiş dilber ellerine uzanırken yollarım Arada bir tutuklanıyorum, nefes alıp vermelerimde Sendeliyorum, attığım adımlarda Ya, yolun düz olduğuna aldanıyorum Yada gözlerim ayırt etme melekesini kaybetmiş dün bu güne Yol yardım etmezse bana Kaybolurum Yol yordam unutulan günlerde… Yol ki, yürüyeni ya götürür menziline yada alır gider onu bilinmezliğine Gizem kalır kimileri… Kimileri hep gizemdir zaten tanımayana, bilmeyene… Sen şaklabanlığınla unutmaya çalışırken geçmişteki kara günü Hatırlatır sana en beklenmedik anda Bir körpenin nasıl söndüğünü Sönüş ki başlangıcın en çetrefilli anından daha düz Zifiri karanlıktan doğar en görkemli gündüz Aydınlıklar bir taraftan alırken zamanı senden Karanlık boğmacalar kusar; Beden beden, ten ten… Alnımdaki çizgilerin sanal Geçmişe özlemim banal olduğunu sananlar Aldandılar; Ciddiyetimin düzmece Ömrümün süzmece olmadığını Kavrama zahmetine katlanamayan Yapay duygulu düzenbazlar Anlayamayacaklarını bir daha Kara taşın üzerindeki karıncanın Bir görev için gelip göçeceğini Bu koca dünyadan… Her canlı anladı da aslını, bir tek sen anlamadın Gafil ve sefil Uğruna bunca kâinat tahsis edilmiş Sayısız nimetler, elçiler gelmişken Kavramayı bile akıl edemediğin yerden Nankörlükte yok üstüne bundan sonra Şerefi şerefsizlik sanan Şerefsizlikten şeref üreten Alemin hilkat garibesi Ey aptal insan Ey kuru kefen… Bakıp ta göremediğin Görüp te bilemediğin ne varsa alemde Bir bir yerine getirirken kutsal görevlerini Sen yüzüsuyu hürmetine yaratılan nebiler nebisi Bilmeme uğruna verdiğin cabanın binde birini Bilmeye Anlamaya Anlamlandırmaya harcayabilsen Ne gece karanlığında yolunu sapıtacak Ne sapıklıkları aydınlık gibi gösterenlere aldanarak Göğsündeki inanç çınarını kurutup Yeniden tohum, toprak, su arayacaktın… Kapılmışken hayatın üç günlük düzenine Unutturulmuşum ne varsa dünden bu güne Uyanıp ayağa kalkmaya çalışırken yerimden O eski marşın mısraları alıp çeker beni derinden Haydi! Der Haydi! Yol alma zamanı geldi yeniden Dağbaşını duman almış… 05.01.2014 Av. Abdurrahim KÜÇÜK |