Adım Geçiyor mu Yüreğinden
adın geçince yüreğimden,dili tutulur kırk yaşımın
aşk afacanı bir çocuk olurum düş salıncağında adın geçince yüreğimden sınırlar kalkar aradan kahkahaya kurulur dünya ruhumun koynunda sakladığım şairliğim eli yüzü aşka bulanmış çıka gelir kervanlarla masal taşır sıraya geçmiş heyecanlı sözcükler bırakır kıyılarına ardıma düşer bahar yüreğim kuş ötüşü konar kalbinin dallarına tenimde ateşin şarkısı dokun özlem yangınlarıma susmasın ellerin bu sonsuz yolculukta adın geçince yüreğimden,dili tutulur kırk yaşımın gençliğe dair ne varsa özlenen, coşkulu akar ırmak eski bir oyundur yaşamak başlar ruhumdaki tarih yaşarım seni beklediğim bir düş gibi son cemreyi bulmuş bahar gibi yürek ucumda kızıl bir tomurcuk nasıl da parlak kozasından çıkar kalbim ayaklarım değmez toprağa ellerimi gördün mü koşarak gelir saçlarına imbatın kuytularında saklanan k/özüm lavlansın nefesinin ummanında yaşamın lekelerini sileyim kokunla yüzüne baksam, baksam gözlerimin düştüğü her yerde tekrar tekrar ölsem sonra adım geçiyor mu yüreğinden içimdeki tel örgüleri, kopartacak özlem dansa başladı yine... |
Gönlümüzde esen imbat rüzgârı sizi ve şiirinizi hale hale sarsın dilerim
Yanı sıra sayfaya hazır geldiğini, şiir de bir evveliyatı olduğunu belli eden kalemi tebrik ederim.