Yarınlar Bizimdi
o zamanlar ne çok ağlardık biz
aynı gözyaşı rengiyle, dilsiz uçurtmalarımız sessiz ve düşlerimiz sessiz düşlerimiz gökkuşağına yükselirdi toprağa düşmek için ilk cemreyle biz hep baharı beklerdik dalgındı güneş, suçsuzdu zaman dilimizde ışığıyla, kocaman bir şarkının nakaratı bölünen somun, emek, tırnak o zamanlar ne çok ağlardık biz bizim gibi kendilerini özlemeden büyüsünler diye dünyanın bütün çocuklarını kucağımızda taşırdık yastıksız, yorgansız kıvrılıp dost ılığı bir köşede talihsiz gönüllerin evden çıkmayan duyguları için o zamanlar ne çok ağlardık biz hasrettik çınar gölgesine sırtı yaslayıp güneşi yudumlayan günlere içimizde hiç sönmezken gerçeğin o en kızıl şafağı ağaçlar yüzünü saklardı ’seyirci olamam ölüme’ biz hep toprağı dinlerdik sazlıklar akşam türküsüyle öpüşürken köy kahvelerinde sıcak çayın deminde dalgın bacılarımıza yeşil bir pencere açalım diye bülbülün güle aşkını gözlerdik o zamanlar ne çok ağlardık biz ajans başında analarımızın diz çöken duası kurşun geçirmez şiirler gibi korurdu bizi sevgilim ah sevgilim hep inandıklarımızla sarılalım birbirimize terim terine karışsın hüznün hüznüme bulaşsın özgürlüğüm özgürlüğünü çoğaltsın yarınlarda evren anlayacak dünya gezegeni sevgiye en mahir o zamanlar ne çok ağlardık biz içimiz böyle üşüyüp, titrerken gözlerin bu kadar yanması normal değil mi sevgilim özlemlerimiz tuz dökerken yaralarımıza dokunduğumuz her yeri vatan bilip şiir gibi sevişirdik biz çıkınımızdaki keder ıssızlığa hep hazırdı ama tek mevsimli ülke, güneşi hiç mi özlemeyecek.. |