Meşru Müstakil“Merhaba anne, ben geldim “ Diye şiirime başlamak istesem Annelerine gelenler çoktan bitirmişlerdi bile Merhaba anne, ben gidiyorum ölüme Ne çok büyüdüm Kocaman bir kız çocuğuyum. Bir yanım parklarda bir yanım yollar üzerine Ne çok yoruldum. Yaşlı bir seyyahım şimdilerde… Meşrutiyetimi unutalı müstakil bir ölüm arıyorum kendime Yani küçük bir bahçe ve toprak olacak Tarih tüm hâsılatı toplayıp hasat mevsimi demeden Tekerrürler içinde müstakil bir ölüm arıyorum kendime Ölüm bazıları için zenginlik bazıları için fakirlik belirtisidir Ben araftayım iç güveysinden hallice İç içe söylemler gibi dolaylı bir yer de sen Karanlık bir yerde ben… Aydınlığım bir tren rayının ufuk noktası Ve o noktaya gelen trenler nerdeler bilinmez Haddini aşan rayından çıktı çıkalı Kendini aşıp garından çıkanı arar oldum Aydınlığım bir istasyon arası bekleme molası Ben gidiyorum anne Bir ev buldum bir bahçesi var ve çatısı yok üstünde Sema benimle Merak etme komşu kızı diyebilirim sana Hani bizim yan kelepirde oturan Sema Yıldızları andıran gözleri vardı ya Benim de yıldızları gözüme seren bir tavanım var şu sıra Yerleşiyorum çarpık bir yerleşkeden çıktık Çıktık diyorum çünkü mülteciler de benimle Ben ve kendim yine gittik anne… |
Diye şiirime başlamak istesem
Annelerine gelenler çoktan bitirmişlerdi bile
eğer bir şiir bu denli ayna tutuyorsa kaleme önce uzuncuk bir tebessümle başlarım şiiri okumaya... çok güzeldi kutlarım.