Sessiz
az önce düne sustum
gözlerim cesaretini yitirdi aktı sıcağın kavurduğu dağlar ekine yataklık yapan toprak içimden ılgın ılgın nefes aktı soyut dünlere döl tuttu, ateş yaktı sarı saçlı o çocuğun gülüşü düştü hayallerim diri diri hançer yedi bütün ömür hiçe düştü küstüm kavgalara özgürlüğüme ihanet ettim ruhunun elvedasında bedenim gazete sayfalarının altına düştü sustum çığlıklarım göğsümü yırttı sesim yarin sesine sustu az önce umarsız gökyüzü çevrildi öteme bulutlar üstüme düştü kaçıştı binlerce sadık bekleyen dostlar az önce acı olup yüreğime düştü sonra ben sessizliğe az önce güne sustum rüzgar matem şarkıları çığlıyordu avuçları ölüm kokan melek karanlığına akıp gitti zaman soludum sessiz geceyi, gün içtim mevsim göç dedi, serçe su içti sokağın orta yeri kahroldu uzadı gölgeler, kaldırımlar soğudu aktı gitti saat suskunluğa durdu az önce sinesi boş kaldı o kadının gece boşluğuna asıldı gözleri kokusu savruldu saçların elleri çaresizliğe uzandı sonra durdu çerçevelere hapis o fotoğraf kaldı az önce sustum yarın bana sustu kayboldu düşler mızrap itaatkar narına körük demi kal türküsü vurulmadı tellere gel dileyen duymadım, isyan büyüdü üşüdüm, hüznüm ayaz benim kahrımı kendimle gömdüm yürüdüm, süzüldüm toprağa yitirdiğim bedenlerin suretleri kılavuz yürüyüşüme az önce öldüm, sevda sadığım sensizlikte unutuldum ilahi aşka düştüm |
sessiz sloganlarımızın en soylularıydı okuduğum
Çokca beğenim ile
tebrikler