Sevgili kalem dostum sayfanıza ilk kez uğruyorum,şiir başlangıçtan sona hüzün yüklü,yürek sesi vagon olmuş,duyguları yüklemiş satırlara katar katar,bir çocuk büyümüş,büyürken sitemler sıralanmış ardında.Şiir baştan sona yürek sesiyle ve seçilen kelinerle ilmk ilmek ustaca işlenmiş,özellikle ''gittin o çocuk öldü, yağmurlarda,gece örtülür üzerime'' oldukça etkileci,kutluyorum,saygılar...

Daha önce de çocukluğum ve ben okumuştuk. Şimdi dinledik tüm çocuklar, çocukluğum ve ben.
Üzülmedik, sende üzülme. Sende bu yürek varken bitmez bu şiirler...
Yüreğine sağlık.

Tanışıklığımız uzun zaman önce başka bir siteye dayanıyor sevgili Ali
Şiirler arası yolculuğumuzda burda da karşılaşmış olmak çok güzel.Duyguyu ve düşünce gücünü yerli yerinde harmanlayarak şiirleştiriyor olman en güzel edebi huyun diye düşünüyorum.Güzelliklerin bitmesin.Tebrikler,teşekkürler.

"anladım çocuklar yağmur harcamaz "
Anladınız, anlattınız ve anladım. Ve hatta çocukluğuma döndüm bir süreliğine.
Tebrik ederim.
Saygı ve selam ile...

siiri okudum cok begendim

serhat beyin yorumunu okudum daha fazla begendim:)

cok naif cok şık bir siir

saygilar sair

Okuduktan sonra yazdım. Teşekkür ediyorum.

Okuyunca benim de yazasım geldi :)
BEN DE ÇOCUKTUM
Karamsar düşlerim yoktu o zaman
Arada bir yerlerden düşerdim herkes gibi
Hayat yemek ve oynamak arasındaydı
Bir gündüz vardı, bir de gece
Dün yoktu yarın yoktu
Bugünü boyardım her canım sıkıldığında
Karıştıracak bir şeyler bulurdum en sonunda
Sıkılmayı unuturdum

Koşmak en güzel şeydi hedefsizce
Arada düşüp dizlerin kanaması
Bazen iki damla
İnadına yeni bir oyun gelirdi ardından
İnadına yeni bir koşu

Hep bildiğim nasihatleri dinlerdim büyüklerden
Anlamsız yumruklar sıkardı içimi
Ben bildiğimi okurdum
Bildiğim beni

Günler saç taramayı öğretmişti
Uzun saçlılara gizli gizli bakışlar atardım
Çaktırmadan konuşsun diye yaklaşmalar
Ses tonuna hayranlık
Gizli bir yarış başlatırdım kızlarla
Nazikliklerince yenmeliydim onları

Oyunların hep en tatlı yerinde duyulurdu annemin sesi
“Yemek hazır, gel artık!”
Midemin isteği galip gelirdi çoğu zaman
Belki de korkum
Gözüm oyunda girerdim eve
Dedim ya
Ben de çocuktum

Yürek çırpıntısını daha sonra tanıdım
Şu dizlerin titremesi yok mu
Nasıl korkardım görecekler diye
Havadan sudan kelimelerin arkasına saklardım heyecanımı
Tatlı bir oyundu her şey
Ders çalışmak, koşmak, uyumak
Ve her gece neredeyse bulup en güzel düşleri
Teker teker toplamak

Nasıl da geçmiş zaman
Hâlâ oyun oynayasım var

Oyunlarla sırtlamışım kütükte yazılı yılları
Farklı renkler bulmuşum
Yürek yangınlarını söndürmüşüm geceler boyu
Ters esen rüzgârlara set olmuşum
Lokmaların isyanını tanımışım boğazıma
Anlam verememişim ardından gelen şu sebepsiz gözyaşlarıma

Orada bıraktığım beni arıyorum artık
Saçlarımdaki beyaz o beyaza benzemiyor
Kardan adam da yok artık gözleri kömürden
Ne kış eski kış ne de yaz
Dizlerim titremeyi unutmuş
Sık sık geriye bakar oldum
Bir tek sayfalık ömür
Satırlar boş

Düşlerime siyah bulaştı artık
Hüzün yazıyor saatler
Anlamsızlık doğuyor her şafak
Hedefsiz koşuyorum her esintinin önünde
Yüreğim düşüyor olur olmaz yerde
Her defasında yaralı
Her defasında üzgün

Hâlâ dün yok hâlâ yarın yok
Bu yaşta böyle olurmuş derler ya
Artık renksiz günlere uyanıyorum
Hayat bir oyunmuş ben bir oyuncu
Şimdi anlıyorum
Turgut UZDU

Akışı mükemmel şiirin
ve özlülük hakim dilde
doğrusu kurgu nefis
bölümler arası geçişler de son derece uyumlu
iç ahenk ona keza

çok beğendim ben, fazlalık göremedim, zamanlarda da problem yoktu
anlamı zorlamıyor, akışı destekliyordu...

...

TEBRİKLERİMLE...

Bu şiirin en önemli hastalığı: ZAMAN KARMAŞASI…

Onun için her şeyden önce bu son bölümünü ZAMAN YÖNÜNDEN inceleyelim, sonra diğer aksayan taraflarına bakar, dile getirmeye çalırız:

gittin o çocuk öldü, yağmurlarda …DİLİ GEÇMİŞ ZAMAN
gece örtülür üzerime…………………..GENİŞ ZAMAN
diz kırıyor melekler başucuma………ŞİMDİKİ ZAMAN
saçlarımı okşuyor ekim, biraz kasım…ŞİMDİKİ ZAMAN
acı dertleşen yaslı Cuma
biliyorum, ayrılık zamansız yolcu, gider ŞİMDİKİ ZAMAN ve GENİŞ ZAMAN
üzülmüyorum………………………………….ŞİMDİKİ ZAMAN
sen de üzülme, biter…………………………GENİŞ ZAMAN

Şiirin tamamında sürekli değişen zamanların geçişleri de şaşırtıcı… Sanki çok kasisli yolda ilerlemekteyiz. Yol çok uzun olmasa da bir arkaya bir hale bir ileriye baktırıyor, yoruyor. Bunca değişik zaman ille de bir araya getirilecekse, bölüm bölüm gruplandırılabilirdi.

Kısacık bir şiirde göze çarpan başka bir husus da SÖZCÜK TEKRARI...

Beş tane ÇOCUK, üç tane SEN, üç tane de YAĞMUR ve türevleri...

Öncelikle bu aksaklıklar giderilmeli.

Bu durumda detaya inmeye gerek yok.

Mutluluklar...


Onur BİLGE




Onur BİLGE tarafından 12/9/2010 5:44:40 AM zamanında düzenlenmiştir.

Bugün yazılan neredeyse tüm şiirleri okudum. Tamamını değil ama, ona yakın
bir bölümünü...

Ve üzülerek bu kadar emek verdiğimiz, ya da verdiğimizi sandığımız şiir
maalesef bu emeği hak eder düzeyde değil. Buna elbet bir sürü sebep sayılabilir.
Her şiir öğreticidir, her şair kendi dünyasında bir öğretmendir ve
mutlaka vereceği bir değişik dizin düşün ders vardır. Olmalıdır ki; zaten okunası
merak edilesi bir ruh verebilsin hem okura hem şiire...
ben bana ilginç çekici gelen dizeleri _bölümleri ayırır biriktiririm şairinin adıyla ve şiir ismiyle birlikte. yüzden fazla şiir okumuşumdur ve sekiz bölüm on üç tanede orijinal bulduğum dize ayırmışım!



ve şiir; beş altı kez okudum sevgili Ali, değil bu sitede belki tüm zaman şiirlerime aldım bunu. Ve ben senin
şiirlerini okur ama kendimce naif ve hissini zayıf bulurdum doğrusu. ama her birisi çok net şiir gibi
hatasıza yakın ve tüm edebi hüneri yerinde olurdu.

ama bu şiirde başından sonuna dek insana şiir ve okuma zevki veren, duygu sağanağına sokan bir ruh boca etmişsin..
hem de nasıl. bir ayrılık anatomisine çocukluktan sızarak ve çok iyi bir imgelemle; ki bunların yanısıra özellikle
ses tını ve devamlılık sorunu yaşatmadan ve hiç şüphesiz çok özenerek örnek bir şiir yaratmışsın...


düne çocuk yazılı adım *****
ellerim ıtır, gözlerim ayaz
denize öykünen gökyüzüne rüzgâr kovaladım,
bulut uçurdum, beyaz
düştüm, ıslandım
düş toplasam ceplerime sığmaz
anladım çocuklar yağmur harcamaz


hakikaten okunası ve öğrenilesi dizeler. Bir şiir öğretisi kıvamında ve bilindik tüm düsturların, enstrümanların yerinde
kullanıldığı hiç abartısız ama bir o kadar etkileyi ve bunu başından sonunda dek sürdüren bir senfoni.
Ve '' iyi şiir, güzel kadınlar gibi azıcık boydan kısa olur'' gibi bir ironi vardır ya bunu da ispatlar şekilde..

Ve bir de nazarlık olsun; nasıl dikkatinden kaçmış o da hayret ya ;

lal özlemler akar yürek çatağıma
(lâl) olmalı derken gülümsedim burada...


bir bölümünü aldım ama tamamı muazzamdı.Bir ayrılığın gururla harmanlı, şiirsel deşifresi.
Tema, kurgu, eğretileme, tını, ses uyumu, konuda devamlılık, çekici bir şiirsellik
ve hepsinin üzerine ''cuk '' bir final;


gittin o çocuk öldü, yağmurlarda*****
gece örtülür üzerime
diz kırıyor melekler başucuma
saçlarımı okşuyor ekim, biraz kasım
acı dertleşen yaslı Cuma
biliyorum, ayrılık zamansız yolcu, gider
üzülmüyorum
sen de üzülme, biter


ellerine sağlık bu derece bir şiir yazdığın ve okuttuğun için...


saygılar

Ayrılığın otopsisi yapılmış gibi şiirde gerçekten çok beğendim yer yer şiirdeki kafiyeleniş vezinsiz kaleme alınmış bu esere gerçekten çok hoş bir ahenk katmış.

Etkili yorumlarından tanıdığım yayınladığım yazı vesilesiyle hakkında çok olumlu kanaatler beslediğim saygıdeğer Ali Sevimli Bey okuduğum bu şiirle bende kendisine karşı daha fazla merak uyandırdı açıkçası.Bu güzel eser için teşekkürler.Saygılarımla...

Gölgelerin tenine ay sızdıkça

Kasımın teri yalar hüznümün yangın ormanını...

Kutladım...

Bu fazladan gelmiş yanlışlıkla.İsabet olmuş.Uğur böceğini kutlarım.Ali kardeşim.Selam ve Sevgiler.

cetiner07 tarafından 12/9/2010 1:38:45 AM zamanında düzenlenmiştir.

'Çocuklar yağmur harcamaz'
Şiirin tamamı güzel ama burası benim olsun.Her ne kadar serbest şiirlere pek ısınamasam da( bu serbest şiiri serbest atış sanıp eline kalem alanın yazmasından kaynaklanıyor olabilir) bu şiirde kullanılan ses uyumları sayesinde yer yer hece tadında ve keyif alarak okudum.
Kutlarım Sevgili Ali.Selam ve Sevgimle.

ah beyaz..ilk açılıdğında ne kadar masum
düşmeye görsün bir noktacık leke
göle düşen taşça dalgalanarak büyür ve ölür beyaz...
ardımızda kalanlar mı yalnızca kirlenenler,başlayan herşeyin biteceği hükmünü vermişiz en başından
düşler yüreğimizin yılkı atları belkide
ara sırta konuk
ara sıra dağlarda sürgün
belki kanamalarımız bundan
eksik olan bu
sevgiyi ve hoşgörüyü iğdiş ettiğimiz bir dünyada
yakınmaya belkide hiç hakkımız yok...
içsel anlamda ruhumda güzel esintiler uyandıran bu güzel şiir için teşekkürler şair...
sevgiler saygılar

"dokunulmazdı çocukken ağlamak"


uzanılamayan uzaklara değdiğinde görüyorsun gerçeği
acıtan kanatan...

şiirdi
Tebrikle