Zülfün Telinde Zul Salınır Perçemi
Zülfün telinden dökülür
Saf tutar nazenin Selviler Kâh yanarak Kâh dumanlar savuraraktan... Kıyımsız yüreğin Gözyaşı zerredir damlada... Hasret ki lâl figansız Yalan cihanda... Bulutların ardına saklı hüzün Yok dostu olmayana bulutsuz bir gün... Soldukça tebessümler Kuru busede bozlak söyler Saklı iç sesler... Bir kadın geçti ! Gerdanından salınırken inciler Ve sendelerken adımları şehrin dağ yamaçlarında…. Ürkekliği elzem Kaidesi bozuk sevdadan İnci çiçeği kırılganlığında... Dolaşmaya çıktı Bıraktığı bağlarda Takıldı ayağına ölmek istediği zaman Zul geldi nefes almak... Sustu, Gözleri kilitlendi intiharının yıl dönümüne, Acıyla güldü dostsuz haline Yanık bir kaval sesine meyilli gözyaşları Çenesi titrek, Buğulu bakışlarına asılmıştı engerekli geç’mişler Çalınmış kapı kilidi Sürgüleyecek yanı kalmamış alnındaki çizginin… Arandı bir an Oysa O yaramaz çocuk yok Gözlerinin en kuytusunda kayıp Annesinin eteğine sığınan bakışları Mevsimler adını hazan yazdı ardından... Telvesinde fallara inat yaktı küllerini Kabarmış yüreği gençliğinin, Dallarından yaprakları sıyrılmış Tuz buz düşlerin gerisinde Gülüşmeleri çocuk yaşları Çığlığına karıştı hüznün... Ve bir kadın geçti kendinden Boşluğa savrulmuş bedeninde binlerce diken Kırık düşleri kanarken bakışlarında Zaman sızısı oldu gazete sayfasında Mürdüm gözleri gam kucağıydı yarı açık kirpikleri ardında... Şair içinde akıttı ırak kalmış zamanı... Evvelsiz ömrünü akıtırken ahire Lisanının zehriyle soluksuz kaldı Ne çare koca dünya Söz tıkandı biçare.... Biteviye hayat hikayeleri…. |
kutlarım, sevgilerle