Bir şehrin sararmış gökyüzlerini anlatmak istedim sana Kimsenin bu sessizliğini sahiplenesi yokken hayatta
...
Her yerde Morarıyor Faltaşı.
C.S.
Yaz güneşlerinin geceleri daraltan bir havası yüreğinde Rastlantı bir karmaşa ellerini çiğniyor tarifsiz sızılarında İzi yokluğa sürülmüş bir gözyaşı tufanı oluvermek istiyorsun
Kimsenin seni duyduğu yok Kimse bilmiyor yüreğine hapsolmuş alıngan karanfilleri
Tozlu raflar misali doldururken her gece kederini gözlerine Siyahlara emanet ediyorsun yüzünün aydın kentlerini Olmak istediğinden çok uzak da yaşarken hayatını Kirpik ucuna yaslanıp seni üzüveren keder ile beraber Sokakların şüphe dolu ayak seslerini dinliyorsun
Hiç bitmeyecek gibi gelirken dertler üzerine Susamaya suskun bir Somalili çocuk kadar zayıf kalıyorsun yaşamaya
İncitilmiş gururun sarıyor ceplerini yıldırım seslerinde Altın bir lakırdı dolaşırken dilinin esrarengiz tüllerinde Şarkılar dinliyorsun anlamlı şairlerin dizesinden Tüterken saçlarında bir sigaranın hoyrat karartısı Sanrılar görmeyecek kadar iyi biliyorsun yaşamayı Yüreğine gam doluyor gecenin kimsesiz kalışlığından Deli rolüne bürünmüş derin yaraları olan ellerinde Cinayete davet çıkartıyor kuş seslerinin anlamsızlığı Bilmediğin bir dil kadar sıcak oluyor sessizliğin Yüreğin ağlarken yanaklarından damla damla avuçlarına Tanıdık bir acı köpürtüyorsun dudağın uçuklarında
Kalıveriyor ta orada burnu tıkalı bir çocuğun yarınları Hiç olmadığın kadar severken, yaşamak üzüyor seni
Teninin mırıltılarında ağıtlar yakıyorsun yarınsız hayallerine Yüzyıllık bir dost buluyorsun Ay’ın son dördünde Kalabalıklar arasında yalnızlığın misillemesi oluverirken hayat Düşüveriyorsun dizlerini kanatarak gururla her gece
Sen kadınsın, susmalarının bile anlamı var yaşamak adına Birkaç kulaç ötende doğmak var yeniden gün soyunuşlarına
Efsunlu bir kalem oluverip yazarken saatsiz günlerin ortasında Yarım kalıyor gülüşlerin hayatına isyan doldurduğun anlarda Yaşadıkça sade bir yürüyüş uzanıveriyor geçmişe dair Hiç olmadığını bildiğin kadar hiç olmadığın yerde En garip bilmecelerden daha zor çözümleri olan gençliğine Küsüveriyorsun noktalarının hiç bitmek istemediği şiirlerinde Hep kocaman, hep büyük yazıyorsun anlamsızlığını Oysa bir balık her gün sana yirmi dört altın sunarken Sunulan altınların gidişini izliyorsun soğuk kahvenle
Aldatılmış incitmelerde kıvranıyor mide sancıların Çözümü bir başka zaman dert oluyor baş ağrıların
Bir kalem, bir de kâğıt koparıyorsun kırılan saçların gibi Siyah hiçbir avuntuya bu kadar yakışmıyor sen üzüleli Daha bir ağlamak istiyor yüreğine ait tanınmamış bulutlar Yanakların ısınıveriyor, ellerinle yaslanıyorsun iç çekip Dudak büzüşlerinde gök gürlüyor bir sabi ağlayışı gibi Kıyılara göç eden şarkılar biriktiriyorsun her gece Tavanına asılıvermiş kaderin inciniyor iç çekişlerine Öyle bir nefes ki, marifeti ölüm oluyor hüzünlerine Birkaç adım sonra bir araba geçiyor ansızın Kulakların dinlerken teker seslerini adım adım Tekrarlanmaya muhtaç bir sevgi bekliyorsun yarın için Ölümcül aşkların yılgınlığına ait bej rengi kırılışlarda Palavrasını sallıyorsun bir çocuğun kırık misketlerine Rengi siyah bir yalnızlık sarılırken teninin sıcaklığında Umutlarını morartan serçelerin yaşlarını tutuyorsun kirpiğine
İyileştirmiyor şarkılar, hep aynı filmi izleyip Sonunu bilmenin gururuyla bir nefes alıyorsun sigarandan
Belki mühürlü kalıyor söz alışların yaşamak adına Belki kusmak istediğin duygular bunaltıyor seni İlk gözyaşı kadar masumken her yaşın yanaklarında Belki iyi anlar için azap çekiyorsun böyle anlarda
Kim bilir Yanına gelecek mor elbiseli bir peri kızı Tutuverip içecek yaşlarını doya doya Ve sen o zaman ağlamayacaksın böyle Alnını örten uykularının toprak acısında Defalarca gülüverip hayata…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mor Gülüşlerinde Siyah Bir Kadın şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mor Gülüşlerinde Siyah Bir Kadın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kim bilir Yanına gelecek mor elbiseli bir peri kızı Tutuverip içecek yaşlarını doya doya Ve sen o zaman ağlamayacaksın böyle Alnını örten uykularının toprak acısında Defalarca gülüverip hayata… TEBRİKLERİMLE KUTLARIM GÜZELDİ...
Aldatılmış incitmelerde kıvranıyor mide sancıların Çözümü bir başka zaman dert oluyor baş ağrıların
Bir kalem, bir de kâğıt koparıyorsun kırılan saçların gibi Siyah hiçbir avuntuya bu kadar yakışmıyor sen üzüleli Daha bir ağlamak istiyor yüreğine ait tanınmamış bulutlar Yanakların ısınıveriyor, ellerinle yaslanıyorsun iç çekip Dudak büzüşlerinde gök gürlüyor bir sabi ağlayışı gibi Kıyılara göç eden şarkılar biriktiriyorsun her gece Tavanına asılıvermiş kaderin inciniyor iç çekişlerine Öyle bir nefes ki, marifeti ölüm oluyor hüzünlerine Birkaç adım sonra bir araba geçiyor ansızın Kulakların dinlerken teker seslerini adım adım Tekrarlanmaya muhtaç bir sevgi bekliyorsun yarın için Ölümcül aşkların yılgınlığına ait bej rengi kırılışlarda Palavrasını sallıyorsun bir çocuğun kırık misketlerine Rengi siyah bir yalnızlık sarılırken teninin sıcaklığında Umutlarını morartan serçelerin yaşlarını tutuyorsun kirpiğine
İyileştirmiyor şarkılar, hep aynı filmi izleyip Sonunu bilmenin gururuyla bir nefes alıyorsun sigarandan
Belki mühürlü kalıyor söz alışların yaşamak adına Belki kusmak istediğin duygular bunaltıyor seni İlk gözyaşı kadar masumken her yaşın yanaklarında Belki iyi anlar için azap çekiyorsun böyle anlarda
Kim bilir Yanına gelecek mor elbiseli bir peri kızı Tutuverip içecek yaşlarını doya doya Ve sen o zaman ağlamayacaksın böyle Alnını örten uykularının toprak acısında Defalarca gülüverip hayata…
Yanına gelecek mor elbiseli bir peri kızı
Tutuverip içecek yaşlarını doya doya
Ve sen o zaman ağlamayacaksın böyle
Alnını örten uykularının toprak acısında
Defalarca gülüverip hayata…
TEBRİKLERİMLE KUTLARIM GÜZELDİ...